30 Ocak 2015 Cuma

Fenerbahçe'nin mali durumu üzerine - Habertürk köşe yazısı ve yorumlar

Habertürk gazetesinden Serdar Ali Çelikler, Fenerbahçe'nin mali durumu ile ilgili bir yazı yazmış.



Kısa notlar ve yorumlarımız ekte yer alıyor:


  • Fenerbahçe’nin gelirleri tarihinde ilk kez azalıyor
  • Fenerbahçe’nin borcu tam olarak 944.7 milyon TL (A.Ş. ve Dernek konsolide) @sporekonomi: bu konu tartışmaya açık ve ayrı bir yazı konusu, ancak kulübün borç toplamı üzerine Futbol A.Ş.'nin tüm yükümlülüklerini eklemek çok doğru bir gösterge değil. Çünkü kulüpteki rakamdan alacaklar düşülür ve yükümlülükler gösterilmezken, A.Ş.'de yükümlülükler alınıyor. Yani ya her ikisinde de yükümlülük toplamı denilmeliydi, ya da her ikisinde benzer tanım kullanılmalıydı. Kısa bir gösaterge olarak, Futbol A.Ş.'nin finansal borçları Kasım sonu itibariyle 383 milyon TL, kulübün ise (Aralık sonu) 182 milyon TL, konsolide banka borcu -dönemleri 1 ay farkla da olsa- 565 milyon TL'ye ulaşıyor. Dediğimiz gibi analiz daha sonra.
  • Kulübün sadece yıllık faiz yükü 70-80 milyon TL arasında. @sporekonomi: kastedilen ne tam belli değil, konsolide olduğunu varsayarsak, 565 milyon TL için mantıklı bir rakam olabilir, ancak döviz cinsi borçların dağılımı önemli
  • Halka açık 4 büyük spor kulübünün içinde, ‘açıklama’ kısmı olmayan bir tek Fenerbahçe Futbol A.Ş. var. Diğer kulüpler detaylı bilgi verirken Fenerbahçe detaylı bilgi vermekten kaçınıyor. @sporekonomi: bu çok önemli bir eksiklik, analizi ve hissedarlara hesap sorabilmeyi zorlaştırıyor
  • 3 Temmuz etkisiyle Şampiyonlar Ligi’ne gidilememesi nakit girdisi kaybı yaşattı, kulübün kendi açıklaması ile 90 milyon Euro kayıp yaşandı. Türk takımları çeyrek final oynadıklarında 20 milyon Euro maksimum gelir elde ediyorlar. Tarihinde sadece 1 kez çeyrek final görmüş F.Bahçe’nin sene başına 45 milyon Euro hesabı gerçekçi değil. 
  • Mali tablodaki borçların çoğu 3 Temmuz’da oluşmadı. Futbol A.Ş.’nin nakit akışı düzgündü ve harcadığından fazlasını kazanıyordu.  @sporekonomi: Sadece gelirlerin olduğu bir şirket yapısı anlamsız ve sürdürülemezdi, bu nedenle bu doğru ama anlamsız bir yorum
  • Borç yükü; 3 Temmuz öncesinde dernekten devredildi (Mayıs 2011’deki şirket birleşmesi esnasında). @sporekonomi: eğer konsolide bir analiz yapılıyorsa bu da doğru ama anlamsız bir yorum olmuş, sadece şirket açısından ise etkisi olumsuz. 
  • Tahvil ihracatı ile hisse satışıyla kasaya 78 milyon Euro girdi. @sporekonomi: 100 milyon TL tahvil satıldı, vadesi gelince tekrar satıldı. iki satışı toplamak son derece yanlış, çünkü ilkinin vadesinde ödenen miktar ile 2. toplanan aynı. 
  • Emenike 10 milyon Euro’ya satıldı, Sow’un bonservisini 3 şahıs cebinden karşıladı. Yani 3 Temmuz dolayısıyla yaşanan kayıplar büyük ölçüde karşılandı. @sporekonomi: Emenike satıldı, ama yakın fiyata geri alındı, onun etkisi toplam süreçte yok
  • Aykut Kocaman’ın 3 yıllık döneminde toplam 27 oyuncu alındı. Menajer komisyonları ve oyuncu alacakları hariç sadece bonservise 91 milyon Euro’dan fazla para harcandı. Emenike ve Diego’yu da dahil edersek 3 Temmuz sonrası F.Bahçe, 112 milyon Euro bonservis+imza parası ödedi. Bu maliyet, A.Ş.’nin kazancından karşılandı. Maliyet sözgelimi yarı yarıya olsa yaklaşık 50 milyon Euro, borç kapatmak için kullanılabilirdi.
  • Aziz Yıldırım döneminde F.Bahçe, yaklaşık 2.2 milyar dolar’dan fazla para harcadı. Karşılığında stat; Topuk Yaylası ve Ankara Gölbaşı tesisleri yapıldı. Ataşehir’deki salon Ülker tarafından yapıldı. Sponsorsuz amatör branşlara yapılan giderleri ayırdığımızda futbol takımına ciddi maliyet yapıldığını görürüz.
  • F.Bahçe Yönetimi üniversite kurmak; kolej arazisini satın almak gibi spor gelirlerine katkıda bulunmayacak girişimlere para harcıyor. Bunları olumlu sosyal girişimler olarak görsek de spor kulübü faaliyetleriyle hiçbir ilgisi olmadığını kabul etmek gerek. @sporekonomi: Doğru bir yorum
  • Halen hisse satma imkanı var. (En az yüzde 28 hisse satma imkanı mevcut) Hisse satılır; ardından kendi üstüne düşen ücret ödenmek suretiyle bedelli sermaye artırımı yapılabilir. Bugünün değeriyle F.Bahçe hisse satıp sonra bedelli artırım yaparsa; üstüne Fenerium’u halka arz ederse yaklaşık 1 milyar dolar gelir elde edebilecek kapasitede. @sporekonomi: Rakamların detayı tartışılır, bu da ayrı yazı konusu ama bu ortamda halka arz ve hisse satışını kağıt üzerindeki değerlerden yapmak çok da kolay değil, biraz 'bakkal hesabı' denebilir bu rakamlara
  • Bu hamleler borç kapatmaya harcanmazsa kulübün ileride satacak çok varlığı kalmayacaktır. Bir de stat isim hakkının satılması gündeme gelebilir. Forma reklam vereni bulunamayan bir ortamda stat sponsoru bulunabilirse tabi.
  • Kulüp UEFA izleme sistemine girmedi. G.Saray- Beşiktaş ve Trabzonspor ise izlemeye girdi; uyarılar yapıldı, karar aşaması yıl sonunda. Öte yandan UEFA, FFP konusunda G.Saray ve Beşiktaş’a belli süreler verdi. F.Bahçe’nin mali tabloları FFP’ye uygun bulunmayacaktır. Ama G.Saray ve Beşiktaş gibi süre tanınabilir. UEFA’nın F.Bahçe’nin dostu olmadığını da; unutmamak lazım.Tahminim, F.Bahçe gelecek yıl izlemeye girer; tabloyu düzeltmesi için süre verilir ama 1 yıl Avrupa yasağı gelmez. 
  • F.Bahçe’nin bu maddi tablosunun arka planı 3 Temmuz öncesinden geliyor.Havuz’dan kazanılan para yüzde yüz artsa dahi varlık satmadan veya maliyet küçülmesine gitmeden bu tablo düzelmez. Bir çıkış yolu daha var o da 200 bin üye rakamına ulaşmak. Şu anda 10 binin üzerindeki rakamın 200 binlere gelmesi kulübü kurtarır. Ama bu da uzun, çok uzun zaman alacak bir proje. Umarım havuzun dibinde yatan çıplak gerçeği gösterebilmişimdir.











Çıplak gerçek Havuz’un dibinde

30 Ocak 2015 Cuma, 01:34:25 Güncelleme:09:56:06
Serdar Ali Çelikler

Serdar Ali Çelikler


DEĞERLİ okurlar; bu köşede bazen araştırmalara dayalı, KAP, veya mali kongre bildirimleri yahut gazetelerin ekonomi sayfalarında çıkmış rakamlara dayanarak; yani açık istihbarat yaparak kulüplerin veya futbol aleminin ekonomik durumunu gözler önüne sermeye çalışıyorum. Defalarca davalık olmama, kulüp resmi sitelerinden açıkça taraftarın önüne atılmama rağmen yazılarımda belirttiklerim bugün gözler önünde yaşanıyor. Çıplak gerçek hep kazanır çünkü ekonomi ‘goy goy’ kaldırmaz. Bugün Fenerbahçe ile ilgili bariz rakamlar ve bilgiler vereceğim.
Madde madde gidelim:
■ Tarihinde belki de ilk kez Fenerbahçe’nin gelirleri azalıyor.
■ Fenerbahçe’nin borcu tam olarak 944.740.515 TL (A.Ş. ve Dernek konsolide). Yaklaşık 500 milyon dolar.
■ Kulübün sadece yıllık faiz yükü 70-80 milyon TL arasında.
■ Halka açık 4 büyük spor kulübünün içinde, ‘açıklama’ kısmı olmayan bir tek Fenerbahçe Futbol A.Ş. var. Diğer kulüpler detaylı bilgi verirken Fenerbahçe detaylı bilgi vermekten kaçınıyor.
Şimdi soru-cevap gidelim:
 Bu tablo 3 Temmuz’un eseri mi?
Elbette 3 Temmuz etkisiyle Şampiyonlar Ligi’ne gidilememesi nakit girdisi kaybı yaşattı. F.Bahçe 2 kez doğrudan katılım hakkını kullanamadı ve kulübün kendi açıklaması ile 90 milyon Euro kayıp yaşandı. Türk takımları çeyrek final oynadıklarında 20 milyon Euro maksimum gelir elde ediyorlar. Tarihinde sadece 1 kez çeyrek final görmüş F.Bahçe’nin sene başına 45 milyon Euro hesabı gerçekçi değil.
■ Yani 3 Temmuz öncesi dönemin etkisi daha mı fazla?
Mali tablodaki borçların çoğu 3 Temmuz’da oluşmadı. Futbol A.Ş.’nin nakit akışı düzgündü ve harcadığından fazlasını kazanıyordu. Borç yükü; 3 Temmuz öncesinde dernekten devredildi (Mayıs 2011’deki şirket birleşmesi esnasında).Üstelik 3 Temmuz’da taraftarın büyük desteği ve tahvil ihracatı ile hisse satışıyla kasaya 78 milyon Euro girdi. Emenike 10 milyon Euro’ya satıldı; Sow’un bonservisini 3 şahıs cebinden karşıladı. Yani 3 Temmuz dolayısıyla yaşanan kayıplar büyük ölçüde karşılandı.
■ 3 Temmuz döneminde epey girdi yaşandıysa açık nasıl kapanmadı?
Çünkü sadece Aykut Kocaman’ın 3 yıllık döneminde toplam 27 oyuncu alındı. Menajer komisyonları ve oyuncu alacakları hariç sadece bonservise 91 milyon Euro’dan fazla para harcandı. (Transfer edilen 24 futbolcunun her birinin bonservis bedellerini 21 Aralık 2012 tarihinde bu köşede “En pahalı antrenör transfere doymuyor” başlığıyla yazmıştım. O yazının ardından o sezonun devre arasında Webo-Emre ve Ziegler de alındı. Sene sonunda ise Alper Potuk’a 6.250 milyon Euro verildi). Emenike ve Diego’yu da dahil edersek 3 Temmuz sonrası F.Bahçe, 112 milyon Euro bonservis+imza parası ödedi. Bu maliyet, A.Ş.’nin kazancından karşılandı. Maliyet sözgelimi yarı yarıya olsa yaklaşık 50 milyon Euro, borç kapatmak için kullanılabilirdi.
■ Aziz Yıldırım döneminin en yüksek harcamaları aslında 3 Temmuz sürecinde mi yapıldı diyorsunuz?
Kocaman dönemi harcama=kazanım bakımından tarihin en verimsiz dönemidir. Ama daha uzun vadeli bakmamız lazım. Aziz Yıldırım döneminde F.Bahçe, yaklaşık 2.2 milyar dolar’dan fazla para harcadı. Karşılığında stat; Topuk Yaylası ve Ankara Gölbaşı tesisleri yapıldı. Ataşehir’deki salon Ülker tarafından yapıldı. Sponsorsuz amatör branşlara yapılan giderleri ayırdığımızda futbol takımına ciddi maliyet yapıldığını görürüz. Harcama=Kazanım bakımından Yıldırım yönetiminin sportif anlamda başarılı olup olmadığını siz yorumlayın.
■ Bu tablo düzelir mi?
F.Bahçe Yönetimi üniversite kurmak; kolej arazisini satın almak gibi spor gelirlerine katkıda bulunmayacak girişimlere para harcıyor. Bunları olumlu sosyal girişimler olarak görsek de spor kulübü faaliyetleriyle hiçbir ilgisi olmadığını kabul etmek gerek. Öte yandan halen hisse satma imkanı var. (En az yüzde 28 hisse satma imkanı mevcut) Hisse satılır; ardından kendi üstüne düşen ücret ödenmek suretiyle bedelli sermaye artırımı yapılabilir. Bugünün değeriyle F.Bahçe hisse satıp sonra bedelli artırım yaparsa; üstüne Fenerium’u halka arz ederse yaklaşık 1 milyar dolar gelir elde edebilecek kapasitede. Ama bu hamleler borç kapatmaya harcanmazsa kulübün ileride satacak çok varlığı kalmayacaktır. Bir de stat isim hakkının satılması gündeme gelebilir. Forma reklam vereni bulunamayan bir ortamda stat sponsoru bulunabilirse tabi.
■ F.Bahçe’nin seneye FFP dolayısıyla Avrupa’ya gitmeme ihtimali var mı?
Kulüp UEFA izleme sistemine girmedi. G.Saray- Beşiktaş ve Trabzonspor ise izlemeye girdi; uyarılar yapıldı, karar aşaması yıl sonunda. Öte yandan UEFA, FFP konusunda G.Saray ve Beşiktaş’a belli süreler verdi. F.Bahçe’nin mali tabloları FFP’ye uygun bulunmayacaktır. Ama G.Saray ve Beşiktaş gibi süre tanınabilir. UEFA’nın F.Bahçe’nin dostu olmadığını da; unutmamak lazım.Tahminim, F.Bahçe gelecek yıl izlemeye girer; tabloyu düzeltmesi için süre verilir ama 1 yıl Avrupa yasağı gelmez.
                                                            ✱ ✱ ✱
F.Bahçe’nin bu maddi tablosunun arka planı 3 Temmuz öncesinden geliyor.Havuz’dan kazanılan para yüzde yüz artsa dahi varlık satmadan veya maliyet küçülmesine gitmeden bu tablo düzelmez. Bir çıkış yolu daha var o da 200 bin üye rakamına ulaşmak. Şu anda 10 binin üzerindeki rakamın 200 binlere gelmesi kulübü kurtarır. Ama bu da uzun, çok uzun zaman alacak bir proje. Umarım havuzun dibinde yatan çıplak gerçeği gösterebilmişimdir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder