Volkan Yılmaz'ın analizine göre Galatasaray'da yeni transferler ve gidenler ile birlikte takımın şu andaki yıllık maliyeti (ücretler 15 Temmuz 2015’e kadar KAP bildirilen) 56.5 milyon Euro'ya ulaştı. Bu rakama 48 mn Euro yıllık sabit ücretler, 10 mn Euro yıllık tahmini maç başı ücretleri dahil. Ücretler toplamı olan 58 mn Euro'dan, net transfer geliri (kira geliri Amrabat 3.5 mn Euro, Bruma 1.9 mn Euro - Carole ve Podolski bonservis gideri 4 mn Euro) olan 1.4 mn Euro düşülerek 56.5 mn Euro'ya ulaşılıyor. Bu rakam 2014-15 sezonunda toplam 60.9 milyon Euro olarak gerçekleşmiş.
Hesabı bizim formatımıza uygun hale getirirsek (öncelikle Carole ve Podolski giderlerini bu tablodan düşerek) ücret harcamalarını (kira gelirlerini düşerek net) 52.5 mn Euro olarak bulmak mümkün.
İkinci adımda ise ödenen bonservis giderlerinin yıllık sözleşme süresine bölünmesiyle bulunan yıllın bonservis gideri kalemine bakalım. Yazıda bu detay verilmemiş, yaptığımız hesaplamaya göre yıllık bonservis gideri ise toplam 22.5 mn Euroya ulaşıyor. Bu rakamı da 52.5 mn Euro'ya eklersek toplam maliyet (bugün itibariyle 75 milyon Euro'ya yükseliyor. Hatırlatmakta fayda var, bu rakam bu sene Galatasaray Futbol A.Ş. mali tablolarına gider olarak yansıyacak rakam. Tabii, detaylı olsa bile bazı noktalarda varsayımlar kullanılıyor, alınan Euro kurları, sözleşmelerde yapılan düzenlemeler vb gibi detayları tümüyle içermiyor.
Volkan Yılmaz'ın yazısında yer alan ikinci tablo ise, Dzemaili ve Melo'nun bonservis karşılığı gönderilmesi, Furkan Özçal, Kaan Baysal, Lucas Ontivero, Oğuzhan Kayar, Umut Gündoğan ve Yekta Kurtuluş'un ise kiralanması senaryosunu içeriyor. Bu durumda garanti ücret seviyesi 39.8 milyon Euro’ya, öngörülen maç başı ücretler toplamı da 9.6 milyon Euro’ya geriliyor. Bonservis/Kira Gelir-Gider farkı ise net olarak + 4.9 milyon Euro oluyor (Melo’ nun bonservis gelir tahmini 1.5 milyon Euro ve Dzemaili’nin bonservis gelir tahmini 2 milyon Euro olarak öngörüldü. Öngörünün kötümser bir beklenti olduğunu ise peşinen kabul edebilirim…) Toplamda ise ücret tavanı yaklaşık 44.5 milyon Euro seviyesinde gerçekleşiyor.
Bu tablo baz alınırsa, toplam bonservislerin yıllık maliyeti de 20.4 mn Euro'ya gerileyerek toplam maliyet 65 milyon Euro oluyor.
Yazının linki ve detayı :
http://www.iskenderbaydar.com/galatasarayda-transfer/
VOLKAN YILMAZ YAZDI
Yine bir transfer sezonunun kaos ve heyecanı içindeyiz… Kuşkusuz bunu en çok yaşayan grupların başında da Galatasaray taraftarı geliyor… 4 yıldızlı şampiyonluk unvanı adeta bir kenara itilmiş; neredeyse herkes transfer gündemine balıklama atlamış durumda.
Flaş transferler her ne kadar heyecan yaratsa da arka planda tüm taraftarın artık inkâr edemeyeceği bir gerçeklik var: Kulübün içinde bulunduğu mali yapı bol keseden transfer yapmak için müsait mi?
Gelin, Galatasaray’ın transfer politikasının mevcut durumuna şöyle bir bakalım.
2014 yılının Mayıs ayında, Galatasaray Sportif AŞ, UEFA ile Financial Fair Play (FFP) uygulamaları kapsamında bir protokole imza attı…
İKİ ÖNEMLİ ŞART
FFP standartlarını tutturamayan kulübümüz UEFA’dan iki sezon daha (2014-15 ve 2015-16 sezonları) Avrupa Kupaları’nda yer alma iznine karşılık cüzi bir miktar cezayı (200.000 Euro) kabul etti ve iki önemli koşulu yerine getireceğini net olarak beyan etti.
Neydi bu iki önemli koşul?
Birincisi FFP’nin en temel şartı sayılan üç mali yıl içinde ulaşılabilecek maksimum zarar başa baş noktası (break-even); ikincisi ise çalışanlara yani futbolcu ve teknik kadroya verilece ücretlerde 2013-14 sezonu üstüne çıkmayacağı.
UEFA, FFP çerçevesinde bir kulübün üç yıl içinde en fazla 45 milyon Euro zarar edebileceğini şart koşuyor. Önümüzdeki yıldan itibaren ise bu maksimum zarar tutarını 30 milyon Euro’ya çekiyor.
Türkiye’ de Galatasaray ve diğer kulüpler bu şartı yerine getiremiyor. Ötesinde, diğer bazı Avrupa kulüplerinde de aynı sorun söz konusu. Ancak son dönemdeki gelişmeler UEFA’nın bu şartı devam ettireceğini ancak şarta bağlı ceza uygulamalarında çok sert olmayacağını gösteriyor. Bu taraftaki gelişmeleri beraber izleyeceğiz.
Galatasaray’ ın imza attığı protokoldeki ikinci şart olan “çalışanlara fayda” yani ücretler kısmı ise UEFA’ nın özellikle müdahalesini devam ettireceği bir alan. Fahiş futbolcu sözleşmelerine devam edip bütçesinin dışına çıkan bir futbol kulübünün niyeti, bu anlamda sorgulanmaya devam edilecek gibi duruyor.
Bu bilgiler ışığında Galatasaray’daki transfer politikasına bakarsak kulübün hareket alanı bir hayli daralmış durumda. 2013-14 sezonunda ücretler toplamının 50-55 milyon Euro seviyesine kadar çıktığını görüyoruz. Temelde, FFP çerçevesinde verilen söz sezon içinde verilecek ücretlerin bu tutarı aşmayacağı yönünde.
Aşağıda yer alan tablo Galatasaray’ ın 15 Temmuz 2015’e kadar KAP a bildirdiği futbolcu sözleşmelerini ve bu kapsamda ödemekle yükümlü olduğu/olacağı tutarı gösteriyor.
2014-15 sezonunda futbolculara yaklaşık 50,8 milyon Euro garanti ücret seviyesine çıkılırken maç başı ücret toplamları ise 10,1 milyon Euro olarak gerçekleşmiş. Geçtiğimiz sezonda buna göre ücret toplamlarının 60,9 milyon Euro’ya ulaştığını görüyoruz.
Önemli Not: Bu hesaplamada teknik ekibe verilen ücretler dâhil edilmedi. UEFA’ ya verilecek raporlarda en doğru tutarlar yer alacaktır. Bu anlamda hazırlanan tablo daha ziyade genel resmi gösterebilmeyi amaçlamaktadır…
2015-16 sezonuna baktığımızda ise güncel tarih itibariyle garanti ücret toplamının yaklaşık 48 milyon Euro’yaulaştığını görüyoruz. Maç başı ücretlerin yine geçen sezon gibi 10 milyon Euro seviyesinde olacağı tahmin edilirse toplam ücretin 58 milyon Euro olması beklenebilir. Ücret tavanı bu tutarda olsa dahi; UEFA ile yapılacak değerlendirmede olumlu bir nokta olabileceğini düşündüğüm bonservis/kira gelirlerini de hesaba katarsak(güncel tarih itibariyle Galatasaray’ın 5.4 milyon Euro bonservis/kira geliri ve 4 milyon € bonservis gideri bulunuyor – Net: + 1.4 milyon Euro) ücret tavanını 56.5 milyon Euro olarak görebiliriz.
Özetlersek; Galatasaray verdiği söz gereği ücret tavanını az çok 2013-14 sezonu seviyesine çekebilmiş durumda. Ancak transfer sezonu devam ediyor. Biraz beklenti, biraz da gelişmeleri dikkate alırsak ve alttaki tabloda farklı renkle belirtilmiş oyuncular ile yolların ayrıldığını düşünürsek karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor:
Eğer gelişmeler doğrultusunda Dzemaili ve Melo ile bonservis tahsil edilerek yollar ayrılırsa, Furkan Özçal, Kaan Baysal, Lucas Ontivero, Oğuzhan Kayar, Umut Gündoğan ve Yekta Kurtuluş başka takımlara kiralanırsa, garanti ücret seviyesi 39,8 milyon Euro’ya, öngörülen maç başı ücretler toplamı da 9,6 milyon Euro’ya geriliyor.
Bonservis/Kira Gelir-Gider farkı ise net olarak + 4,9 milyon Euro oluyor (Melo’ nun bonservis gelir tahmini 1,5 milyon Euro ve Dzemaili’nin bonservis gelir tahmini 2 milyon Euro olarak öngörüldü. Öngörünün kötümser bir beklenti olduğunu ise peşinen kabul edebilirim…) Toplamda ise ücret tavanı yaklaşık 44,5 milyon Euro seviyesinde gerçekleşiyor.
En başa dönelim…
UEFA’ ya verilen söz gereği ücret tavanının 50-55 milyon Euro seviyesine inmesi gerekiyor. Mevcut durumda bir transfer yapılmaması durumunda bu sözün yerine getirildiğini net olarak söyleyebiliriz. UEFA mutlaka bu gelişmeyi dikkate alacaktır. Eğer toplam zararın giderilmesine yönelik sağlam bir projeksiyonda hazırlanabilirse 2016 Ocak ayında yapılacak olan gözleme sonuç toplantısının kulübümüz açısından çok kötü geçmeyeceğini söyleyebiliriz.
Ancak; öyle görülüyor ki taraftar ısrarından vazgeçmiyor, transferin yapılmasını istiyor ve bu noktada yönetime olan baskısını sürdürüyor.
İŞTE TRANSFER BÜTÇESİ
Transferin gerekliliği ile ilgili teknik yorumları bir kenara bırakırsak (şahsi düşüncem Galatasaray’ın defansif orta saha, ofansif sağ kanat ve oyun kurucu stoper bölgelerine transfer ihtiyacı olduğu noktasında)yapılacak transferler kuşkusuz bu ücret tavanını yukarıya çekecek. Rakamlara baktığımızda bir önceki sezona göre(+/- yüzde 10) ciddi bir iyileşme sağlanabiliyor.
Ulaşılan 44,5 milyon Euro’luk seviyenin 55 milyon Euro ile sınırlandığını hesap ettiğimizde eldeki kaynağın yaklaşık 10 milyon Euro olduğunu görüyoruz.
Çok genel bir ifadeyle; muhtemel ihtiyaç noktalarına yapılacak transferlerde; bonservis, sabit ücret ve maç başı ücret toplamı olarak bütçe tutarı bugün itibariyleyaklaşık 10 milyon Euro. Ancak bu tutara yukarıdaki tabloda da belirttiğimiz üzere kadrodaki oyuncuların elden çıkarılmasıyla ulaşılabildiğini tekrar belirtmek gerekir.
FORMAYLA OLMUYOR
Transfer sezonunda en çok yapılan yanlış hesaplardan birisi de transfer bedelinin futbolcu forma satışları ile karşılanabildiği yönünde. Mevcut piyasa koşullarında takımlarımızın resmi forma satışlarında bir üründen elde ettiği net kazanç 30-40 TL seviyesinde. Bir yıldız oyuncunun sabit ücretini 4 milyon Euro kabul edersek ve forma bedelinden de elimize 35 TL net ücret kaldığını hesap edersek bu ortalama tutarı çıkarabilmek için satılması gereken forma adedi 337 bin 143 adet.
Ulaşılması zor bir rakam; ne de olsa Didier Drogba’nın kadromuzda olduğu, Wesley Sneijder’in geldiği sene bile satılan forma toplamı 450 bin adet olmuştu.
Bu kapsamda yanlış değerlendirilen bir husus dafutbolcu transferinin sponsorluk kapsamında yapılıp yapılamayacağı. Bir kere UEFA her türlü geliri FFP geliri veya her türlü gideri de FFP gideri olarak kabul etmiyor. Bu anlamda futbolcu satışından elde edilen gelirler FFP gelirlerinin içinde yer almıyor veya altyapıya, stadyuma yapılan harcamalarda gider olarak kabul edilmiyor. Ancak sponsorluk tam anlamıyla FFP geliri olarak kabul edilen kalemlerden. Dolayısıyla futbolcunun bonservisinin bir fon ve/veya şirketin üzerinde olması hallerinin dışında, sponsorluk bedeli genel gelirlerin içinde olması şartıyla bir transferin yapılmasında sıkıntı bulunmuyor. Sponsorluk sözleşmesinde bu yönde özel şartlar bulunabiliyor. Sıkıntı yaratabilecek nokta sponsor olan şirketin sahiplerinin kulüp ile yasal bağlantısının olmaması.
Burada belirtilmesi gereken bir detay da; UEFA’nın futbolcu ödemelerini karşılayacak gelirin olup olmadığından ziyade ulaşılan ücret tavanı olduğu. UEFA sponsorluk gelirlerinin sürekli olmadığını belirterek takımların ödeme yükümlülüklerini sınırlamak istiyor. Buradaki yasal yüzde 70 olarak belirlenmiş durumda.
Sonuç olarak futbolsuz geçen günlerin belki tek eğlencesi transfer… Ama bu eğlencenin de bir sınırı var. Arkasında belli bir plan ve hesaplamanın olduğu transferlere bir itiraz olmaz ancak taraftar baskısıyla yapılan her transfer kulüplerin geleceğinden çalıyor. Bugün tüm kulüplerin karşılaştığı mali tablo geçmişte yapılan bu hesapsızlığın bir sonucu.
Orta yolu bulmalıyız. Sürdürülebilir başarıyı kovalamalıyız.
Transfer şampiyonluğu yerine Mayıs şampiyonluklarını hedeflemeliyiz.
Sarı Kırmızı Sevgilerle…
***
Volkan Yılmaz’ı Twitter’da takip etmek için: https://twitter.com/Baltali_Ilah_05
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder