Öncelikle bir konuyu açıklığa kavuşturmak lazım, her ne kadar SPK haftalık bülteninde onay miktarı 200 milyon TL olarak belirtilse de bu rakam tahvil ihraç tavanı. Fenerbahçe Futbol A.Ş. bu konuda 3 açıklama yaptı, ve bu açıklamalarda tavan 200 milyon TL olarak belirtilse de, 14 Ocak tarihindeki son açıklamada ihraç rakamı 100 milyon TL olarak belirtilmiş, ek talep olursa rakam 150 mn TL'ye kadar çıkabilecek.
16 Aralık 2013 Fenerbahçe tahvil ihracı için SPK'ya başvurdu
20 Aralık 2013 Fenerbahce Tahvil Halka Arz Bilgi dökümanı
14 Ocak 2014 Fenerbahçe tahvil ihracı 100 mn TL, talep olursa 150 mn TL'ye kadar artırılabilecek
Peki SPK ne dedi, ona bakalım:
İlk bakışta bir onay sözkonusu:
Ancak daha sonra yazılanlara bakıldığında ise SPK Fenerbahçe'nin işini oldukça zora sokmuş, şartlı bir onay vererek, metin şöyle:
4. Fenerbahçe Futbol A.Ş. tarafından yurt içinde ihraç ve halka arz edilmesi planlanan 200.000.000 TL nominal tutara kadar borçlanma araçlarına ilişkin olarak hazırlanan izahnamenin Kurulumuzca onaylanması talebinin;
a) İhraç edilecek borçlanma araçlarının tamamına ilişkin ödeme yükümlülükleri için yurt içinde yerleşik bir banka tarafından garanti verilmesi veyaşartıyla olumlu karşılanmasına karar verilmiştir.
b) 200.000.000 TL’lik ihraç tutarının en fazla yarısının, izahnamenin Şirkete teslimi öncesinde kolektif yatırım kuruluşları ve emeklilik yatırım fonları hariç olmak üzere Kurulumuza isimleri bildirilecek gerçek ve/veya tüzel kişi yatırımcılara tahsisli olarak satılması ve kalan kısmı için ise yurt içinde yerleşik bir banka tarafından garanti verilmesi,
Bu iki şartı biraz açalım:
- İlki bir bankanın tahvil ihracından kaynaklanan borçların tümünün vadesinde ödenme garantisi vermesini içeriyor, bu da GSRAY örneğindeki gibi ilk kez uygulanan (bildiğim kadarıyla), pek alışılmadık bir uygulama.
- Garanti verecek banka bulunursa, tahvil borcunun şirket (Fenerbahçe) riski tümüyle kendi bilançosundan bağımsız hale gelmiş, ya da banka üzerine devrolmuş oluyor, yani Garanti Bankası ya da Akbank'ın ihraç ettiği banka bono/tahvillerinden bir fark kalmamış oluyor.
- Banka açısından bu garanti 2 yılllık bir borç vermekten farksız ve benzer bir risk taşıyor, bu nedenle ek teminat gerekecektir. Fenerium'un şirkete devri tamamlanırsa Fenerium hisseleri (eskiden kulüpte olan) bir teminat olabilir, gelirlerinde bir temlik yoksa, ama tabii bankalar bunu likit bir varlık olarak görmeyebilirler.
- Öte yandan yatırımcı açısından tahvilin garantisi yükseldiği (riski azaldığı) için, faizi riskine kıyasla daha düşük olacaktır, aradaki farkı ve/veya daha fazlasını da banka komisyon olarak alabilir. Toplam borçlanma maliyeti çok değişmeyebilir (tabii piyasa faizleri yüksek, bu da maliyeti oldukça artırdı).
- İkinci şarta göre ise (ki burada 200 milyon TL kullanılmış, ihraç başvurusu 100+50 mn TL, düzeltme gelebilir), SPK Fenerbahçe'ye öncelikle talepleri topla ve ihracın en fazla %50'sini tahsisli satış yap diyor. Kalan miktara ise bir banka yine ödeme garantisi versin (bkz. ilk madde) diyor.
İki açıklamayı birden okuyup sadeleştirmeye çalışalım,
Fenerbahçe şimdi ne yapabilir:
Fenerbahçe şimdi ne yapabilir:
- Tahvilin vadesi yaklaşıyor, 104 mn TL civarı bir geri ödemesi olacak Mart başında, o nedenle hızlı hareket etmek isteyecektir.
- İhraç miktarını 100 mn TL olarak kabul edersek, 14 Ocak tarihli açıklamaya göre, bunun en az yarısına bir banka ile anlaşıp ödeme garantisi alması, kalana da tahsisli satış bulması gerekecek yatırım fonları ve emeklilik fonları hariç, gerçek (yöneticiler, eski yöneticiler?) ve/veya tüzel kişi (şirketler).
- İlk tahvilin alacaklılarının bir bölümünü (en fazla yarısını) bu tahvil ihracına katılmaya ikna edebilirse Fenerbahçe, kalanı da banka garantisi yöntemiyle halledebilir. Ancak işi hem zorlaşmış, hem de maliyeti yükselmiştir.
- Tahvil yatırımcısı açısından ise, banka garantili olmak şartıyla daha olumlu ve az riskli bir tablo ortaya çıkmıştır, bu nedenle banka garantisi halledilirse tahvil ihracı halledilebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder