11 Ağustos 2015 Salı

ALB Forex - Enver Erkan: Spor kulübü hisselerindeki eğilimi pahalı transfer değil, başarı belirliyor

Borsada hisse senetleri işlem gören dört büyük kulüp; Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor transfer dönemini çok hareketli geçiriyor. Beşiktaş Mario Gomez, Fenerbahçe Robin Van Persie, Galatasaray Lukas Podolski, Trabzonspor ise Stephane M'Bia gibi yıldızları transfer ederek kadrolarını güçlendirdi.

ALB Forex Araştırma Uzmanı Enver Erkan Borsa'da işlem gören takımların yaz dönemi transferlerini ve hisselerini mercek altına aldı. Erkan'a göre, iddialı transferlerin hisse hareketlerine etkisi olumlu, ancak spor hissesindeki eğilimi belirleyen taraftar beklentisi ise başarı.
(@sporekonomi: ekteki yazı Matriks'te yer aldı, ALB Menkul'ün araştırmasını yorumsuz -bir düzeltme ve uyarı dışında- ve bilgi amaçlı veriyoruz)

Yaz döneminde Türkiye Süper Ligi'nde yer alan takımlar, yeni transferlerle kadrolarını güçlendirmiş bir şekilde yeni sezona girmek istiyor. TFF'nin geçtiğimiz sezon yabancı sınırlamasını büyük ölçüde kaldıran düzenlemesinden sonra takımlar transfer çalışmalarında biraz daha rahat hareket etmeye başladı. Bu durum yerli oyuncu piyasasını düşürürken, ödenen bonservis bedellerini de kulüpler açısından bazı istisnai durumlar haricinde kabul edilebilir seviyeye çekti.

Tabii bu durumda UEFA'nın "Finansal Fair Play" uygulamalarında biraz daha katı bir tutum sergilemesi de etkili, çünkü UEFA özellikle büyük market takımları dışında kalan ülkelerin takımlarına bu gibi konularda pek fazla acımıyor. Bu yıl da özellikle Doğu Avrupa'dan birçok takım, kendi liglerinde yeterli dereceyi elde ettikleri halde UEFA'dan Avrupa kupalarında oynama izni alamadı. Bulgaristan'dan Lokomotiv Sofia, İtalya'dan Genoa, Letonya'dan Liepaja ve Daugava Daugavpils, Moldova'dan Tiraspol, Romanya'dan Cluj, Petrolul Ploiesti, Craiova ve Dinamo Bükreş, Rusya'dan da Dinamo Moskova bu yıl UEFA'nın engeline takıldılar. Son 3-4 yılda UEFA'nın bu şekilde mali kriterleri karşılamadığı gerekçesiyle Avrupa kupalarından men ettiği takım sayısı dramatik bir şekilde arttı. Bu da açıkçası kulüplerin adımlarını biraz daha dikkatli atmasını sağlıyor.

Borsada hisse senetleri işlem gören dört büyük kulüp; Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiiktaş ve Trabzonspor incelendiğinde transfer harcamaları, sponsorluk anlaşmaları, Avrupa kupalarında başarı gibi unsurlar mali kriterler için önemli bir yer tutuyor. Kulüplerin transferlerinden geri dönüş alabilmeleri için yaptıkları yatırım kalibresinde sahada başarı elde edebilmeleri şart. Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi arasında ödül geliri açısından çok büyük fark var. Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde gruplara kalan takımlar 12 milyon Euro gelir elde ederken, UEFA Avrupa Ligi'nde grup aşamasında mücadele etmenin ödülü 1,3 milyon Euro. UEFA Avrupa Ligi'ni kazanan kulüp 5 milyon Euro ödülün sahibi olurken, UEFA Şampiyonlar Ligi'nin şampiyonu grup aşamasından sonraki her bir tur için 5 - 10 milyon Euro aralığında ödüllerin sahibi oluyor. Finali kaybeden kulüp 10,5 milyon Euro, şampiyon ise 15 milyon Euro ödülü kasasına koyuyor.

Fenerbahçe
Bu yıl Fenerbahçe haricindeki diğer 3 kulüp çok yüksek transfer harcamaları yapmadılar. Bir önceki sezon ligde 2. sırada kalan ve bu yıl UEFA'nın verdiği cezanın bitmesiyle Avrupa kupalarına 2 sezon aradan sonra geri dönen Fenerbahçe; hem ligde şampiyonluk hem de Avrupa'da kendini yeniden hatırlatmak amacıyla kadrosunu önemli ölçüde yeniledi. Bu kapsamda bu sezon kadroya katılan Souza, Simon Kjaer, Nani, Robin van Persie, Fernandao ve Şener Özbayraklı'ya toplam 32,2 milyon Euro ödenirken, birçok oyuncuyla yollar bedelsiz ayrıldı. Kulüp sadece Emmanuel Emenike'nin Al Ain kulübüne kiralanmasından 3,5 milyon Euro kiralama bedeli elde etti. Böylece nette bu yıl transfere 28,7 milyon Euro harcamış oldu.

Şampiyonlar Ligi'nden elenen kulüp yoluna bu sezon UEFA Avrupa Ligi'nde devam edecek. 2013-14 sezonunda kulübün elde ettiği toplam reklam ve sponsorluk geliri 49 milyon 891 bin TL olarak gerçekleşti. Buna karşılık söz konusu sezon ve 2014-15 sezonunda kulüp Avrupa kupalarında yer alamadığı için UEFA gelirlerinden mahrum kaldı. Fenerbahçe'nin UEFA Avrupa Ligi'nde yarı finale ulaştığı 2012 -13 sezonunda ise toplam UEFA gelirleri 31 milyon 686 bin TL olmuştu. Bu nedenden dolayı kulübün gelir - gider dengesi açısından hem ligdeki hem de Avrupa'daki sportif başarı büyük önem taşımaktadır. Çünkü ligde alınan şampiyonluk, takımı statü gereği direkt olarak 2016-17 sezonunda Şampiyonlar Ligi gruplarına götürecek. Kulüp aynı zamanda sponsorluk anlaşmaları da yapmaktadır. Yeni sezonda lig maçlarında forma reklamı almayacak olan Fenerbahçe (@sporekonomi notu: bu konuda bir kesinlik yok, tam tersine forma reklamı konusunda görüşmeler sürüyor açıklamaları basındayer aldı) , Avrupa kupaları maçları için ise Türk Hava Yolları'yla forma sponsorluğu anlaşması imzaladı. Fenerbahçe; Yıldız Holding ile de stad ismi, reklam ve tanıtım haklarını içeren 10 sezonluk toplam 90 milyon dolar tutarında anlaşma yaptı.

Beşiktaş
Bu sezon transferin en karlısı ise Beşiktaş oldu. Bu yaz döneminde transfer ettiği Rhodolfo, Jose Sosa (bonservisi alındı), Andreas Beck ve Ricardo Quaresma için toplam 8,25 milyon Euro ödeyen Beşiktaş, ünlü Alman golcü Mario Gomez'i ise Fiorentina'dan kiraladı. Kulüp geçen yıl kadrosunda yer alan Demba Ba ve Atınç Nukan'ın satışlarından ise toplamda 18 milyon Euro gelirr elde etti. Böylece transfer sezonunda kulüp oyuncu alış-satışından 9,75 milyon Euro kar etmiş oldu. UEFA Avrupa Ligi'ne grup aşamasından başlayacak olan Beşiktaş'ın ana gider kalemlerini en çok etkileyen faktör yapımı sürmekte olan Vodafone Arena olmayı sürdürüyor. Stad inşaatının bitmesi, kulübün üzerinden büyük bir mali yükü kaldıracak görünüyor.

Galatasaray
Galatasaray bu yaz döneminde Lukas Podolski ve Lionel Carole'ye toplam 4 milyon Euro harcarken; Bilal Kısa, Jose Rodriguez ve Jem Karacan'ı bedelsiz kadrosuna kattı. Nordin Amrabat ve Bruma'nın gidişinden elde edilen gelir ise 5,9 milyon Euro oldu. Kulüp transfer çalışmalarına devam etmekle beraber henüz önemli bir ismi bitirme aşamasına gelmiş değil. Ancak Şampiyonlar Ligi'de grup aşamasından başlayacak olmaları ve Fenerbahçe'nin de Şampiyonlar Ligi'nden elenmesi kulübe önemli gelir sağlayacak.

Trabzonspor
Trabzonspor önemli bir transfer harcaması yapmadan bu yazı geçirdi. Geçen yıl kulüp toplam 34,5 milyon Euro transfer harcaması yapmıştı. Kulüp 2 milyon Euro üzerinde hiçbir oyuncuya bonservis ödemedi; aynı zamanda Stephane M'Bia ve Esteban gibi önemli isimleri de bedelsiz kadrosuna kattı. Kulübün transferden en önemli geliri ise 4,5 milyon Euro'ya Lorient'e satılan Waris Majeed'den geldi. Trabzonspor açısından en önemli dezavantaj ise kulübün Avrupa kupalarından tamamen elenmiş olması.

Sonuç olarak; kulüpler eğer büyük yatırım yapıyorlarsa karşılığını sahada almak zorundalar. Türk futbolunun genel karakteristiği çerçevesinde Avrupa kupalarında başarı noktasından henüz uzakta olduğumuz gerçeği, 4 büyük kulüp açısından risktir. Kısa vadeli olarak hedeflenen başarılar ortaya sistemsel bir şeyler koymadığı gibi, transferde halen daha yaşı geçkin veya piyasası düşmekte olan oyunculara yönelimin devam etmesi kulüplerin transfer ettikleri oyuncuların bir sonraki transferinden de karlı çıkamamalarına neden olmaktadır.

Olması gereken genç ve yetenekli oyuncuların Türkiye'yi kariyerlerinde sıçrama yapabilecekleri bir basamak olarak görmesidir. Bunun olması da kulüplerimizin hem teknik/taktik hem de yönetimsel olarak iyi yönetilmelerinden geçiyor. Bu bağlamda da dünya üzerinde akademi olarak ün yapmış Ajax, Porto, Benfica, PSV, Lyon gibi kulüpler örnek alınmalı, kulüplerimiz oyuncu parlatmalı ve bu oyuncuları yurtdışına ihraç etmelidir. Son yıllarda çok yüksek harcamalar yaptıkları halde Avrupa'da ciddi bir başarı elde edemeyen Manchester City, PSG gibi dış sermayeli kulüpler olduğunu düşünecek olursak; hem az harcama yapmak hem de başarılı olmanın da mümkün olduğu anlaşılmalıdır.

Futbol hisselerini şekillendiren etmen, başarı beklentisidir. Dolayısıyla ölü sezonda yapılan iddialı transferlerin hisse hareketlerine etkisinin olumlu olması beklenebilir. Ancak, Avrupa kupalarından elenme veya istenen skorların alınamaması her zaman hisse senedinde negatif fiyatlanır. Dolayısıyla, spor hissesindeki eğilimi belirleyen, taraftar beklentisi diyebiliriz. Taraftar beklentisi başarıdır, başarı da para demektir. Aynı zamannda taraftar beklentisi olduğu sürece stada gelir veya maçları izler. Fenerbahçe hisseleri Temmuz ayını hareketli geçirirken, Avrupa kupalarında oynadığı maçlardan sonra hisseler geriledi. Galatasaray ve Beşiktaş hisseleri ise daha sakin bir seyir izledi. Trabzonspor'da da UEFA Avrupa Ligi'nden elenme sonrasında satışların yaşandığını görüyoruz.

Sezonun başlamasıyla beraber, Eylül - Aralık döneminde ilk ralli yaşanabilir. Ocak ayında ligin ikinci yarısı başladıktan sonra ise şampiyonluk iddiasına göre hisse hareketindeki eğilimler şekillenir ve Mayıs'ta sezon bitince gerçekleşen beklentiler neticesinde bütün hisselerde satışlar gelir. [@sporekonomi yorumu: bu yoruma katılmak mümkün değil, gerçekleşen/gerçekleşmeyen beklentiler hisse fiyatını şekillendirir, ama hisselerin hangi seviyelerde olduğu, öncesindeki performansları, BIST ve dünya borsalarının performansı ve beklentiler, döviz kuru seviyesi, o dönem elde edilen başarı ve başka bir çok faktör o dönem performansında etkili olacaktır, bunlar ahkkında yorum/analiz yapmadan 'hisselerde satışlar gelir' demek çok yanlış bir yorum )

 ALB Forex
 www.albforex.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder