Not: @sporekonomi olarak, borsadaki şirketlerin halka açıklık sürecinin, sermaye piyasaları açısından çok çok kötü bir örnek oluşturduğunu düşünüyoruz. Tümü aynı düzeyde olmamakla birlikte, şirketlerin borsada yaptıkları sermaye artırım işlemleri ve kullandıkları yöntemler başta olmak üzere, son dönemde giderek yoğunlaşan şirket-ana ortak devir işlemleri, yatırımcıların eksik bilgilendirilmesi nedeniyle açılan davalar, kamunun eksik bilgilendirilmesi, büyük vergi usulsüzlükleri ve cezaları, edilen büyük zararlar, kötü yönetilen kulüplerin içine düştüğü borç batağı, SPKn'un kulüplere kamuoyu tepkisi nedeniyle tam olarak uygulanamaması izlenimi gibi nedenlerle başka SPK olmak üzere konuyla ilgili bir çok kurumun bu süreçten rahatsız olduklarını düşünüyoruz. Bu nedenle TFF Başkanı'nın sözlerini bir ham hayal, ya da klişe söz olarak değerlendirmek doğru olabilir. Habertürk'ten Sefer Yüksel'in haberindeki görüşlere katılmamak mümkün değil. Önemli olan, kulüplerin yönetimlerinin yukarıda saydığımız konularda ciddi olarak uyarılması ve sıkı bir şekilde denetlenmesi. Bu alanda şu anda eksik uygulanan 'bağımsız yönetim kurulu üyeliği' mekanizması daha etkin kullanılabilir.
Haberin linki ve detayı:
TFF Başkanı Demirören: Amacımız bütün takımları borsaya sokmak
13 Ağustos 2015 Perşembe, 02:56:48
Borsa İstanbul’un gongunu futbol için çalan TFF Başkanı Demirören, “Süper Lig’deki bütün takımları borsaya sokmak” istediklerini söyledi. Ancak dört büyük kulübün borsa şirketleri yatırımcıya gül bahçesi sunmadı
Sefer YÜKSEL / GAZETE HABERTÜRK
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, Borsa İstanbul’da dün gerçekleşen gong töreninde yaptığı konuşmada dört büyük kulübün borsaya kayıtlı olduğunu hatırlatarak, amaçlarının Süper Lig’deki bütün kulüpleri bu genişliğe, bu hacme getirip borsaya sokabilmek olduğunu söyledi. Şirketlerin borsaya açılmasının kurumsal yönetim ve şeffaflık başta olmak üzere birçok açıdan büyük önem taşıdığı bir gerçek. Ancak Başkan Demirören’in diğer kulüplere örnek gösterdiği dört büyüklerin yıllardır borsada sergilediği performans ve bilançolarının geldiği noktayı bilenler diğer kulüplerin borsaya gelmesi fikrini duyunca “Eyvah eyvah” demekten kendini alamıyor. Çünkü halka açıldıkları ilk günden bu yana, dört büyüklerin şirketlerinin borçları katlanıyor, zararları artıyor. Öyle ki, hepsinin özsermayeleri uzun bir süredir negatife dönmüş durumda.
NİYETLERİ A.Ş AMA KAFALARI DERNEK!
Hiç kuşkusuz bu hale gelinmesinin nedeni borsaya açılmak değil. Tam tersine sayısız avantajı var. Peki spor kulüplerinin şirketleri neden bu durumda? TFF yönetiminin kafasında kulüpleri dernek yapısından çıkarıp hepsini anonim şirket haline getirip borsaya açmak var. Bu teorik olarak doğru bir hamle. Ancak dört büyük örneğinde olduğu gibi, kulüp yönetimleri, anonim şirket olmuş ve halka açılmış kulüp şirketlerini dernek kafası ile yönetmeye devam edince, kulüplerin bilançoları enkaza dönüyor. İngiltere örneğini veren uzmanlar, “İngiltere’de bile kulüplerin halka açılma deneyimleri başarısız oldu. Halka açılma yerine kulüp şirketleri profesyonel yönetilmeli, denetime ve gözetime açık olmalı, hesap verilebilir olmalı” yorumunda bulunuyor.
SPK DURUMDAN MEMNUN DEĞIL
Dört büyüklerin yukarıdaki bilançosuna benzer finansal durumu olan normal borsa şirketleri ‘ikinci lig’ olarak ifade edilen Gözaltı Pazarı’na alınıyor. Nitekim birçok şirket bu pazara alındı. Bu durum Sermaye Piyasası Kurumu’nda da sıkıntı yaratıyor. Öyle ki, eski bir SPK Başkanı, “Spor şirketlerinin hepsini borsadan çıkarmak lazım. Ancak çok büyük taraftar kitleleri olduğu için yapamıyoruz” yorumunda bulunmuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder