Etiketler
Adidas
(12)
Aylık Bildirim
(3)
Ayrılma Hakkı
(10)
Bedelli
(5)
Beşiktaş
(157)
BIST
(34)
Borç
(65)
Çağrı
(10)
Dava
(25)
Değerleme
(13)
Fenerbahçe
(269)
Fenerbahçe SK
(28)
Fenerium
(38)
FFP
(68)
Futbol Hisseleri
(13)
Galatasaray
(399)
Galatasaray SK
(54)
KAP
(77)
Mali Tablo
(80)
Nike
(5)
Önemli Nitelikte İşlem
(10)
Özkaynak
(19)
Rapor
(6)
Sermaye Artırımı
(41)
Sosyal Medya
(6)
SPK
(74)
Sponsorluk
(38)
Spor Bakanı
(3)
Stad
(8)
Stad Devri
(6)
Stad Gelirleri
(20)
Tahvil
(21)
Tebliğ
(3)
Trabzonspor
(85)
Transfer
(45)
Twitter
(5)
UEFA
(74)
Vergi
(18)
Vergi Borcu
(9)
29 Ekim 2013 Salı
26 Ekim 2013 Cumartesi
Fenerium'un gelirleri ve karı ne kadar?
25 Ekim 2013
tarihinde Fenerbahçe Futbol A.Ş. yaptığı açıklamada, Fenerium’un (Fenerbahçe Spor Ürünleri Sanayi ve
Ticaret A.Ş.) kısmen ya da tümünün alınmasına
ve konuyla ilgili bir değerleme yaptırılmasına karar verildi diyor. Nedenini eski yazılarımızı
okuyanlar biliyor, amaç kulübün şirkete olan borcunu kapatmak. En büyük rakibi
Galatasaray’ın tersine Fenerbahçe ticari ürün gelirlerini kulüp bünyesinde
tutuyor, bunun için ise Fenerbahçe Futbol A.Ş.’ye bir isim hakkı ödüyor. Bu
rakam 2012-13 mali takvim yılında 8.5 mn TL olarak gerçekleşmiş. Yani hali
hazırda halka açık olan Futbol A.Ş. gelirleri içerisinde Fenerium satış gelirler yok,
sadece Fenerium'dan alınan 8.5 mn TL isim hakkı mevcut.
2007 ve 2012’de Fenerium cirosunda patlama yaşanmış
Peki
Fenerium’un cirosu ne kadar, yine (twitter kaynaklı) Fenerbahçe SK Faaliyet raporundan
alıp grafiğini yaptığımız rakamlara bakalım. Kurulduğu yıl olan 2000’den, 2007’ye
kadar geometrik bir büyüme kaydeden ciro, o yılın 100. Yıl olması nedeniyle
olacak yakaladığı zirve ardından 2010’a kadar ivme kaybetmiş, ancak 2011
yılından sonra tekrar patlama yaşanmış. 2012 (takvim yılında) ulaşılan rakam 76.5
mn TL ciro.
Fenerium Satış gelirleri
Kaynak: Fenerbahçe Faaliyet Raporu
Karlılıkta patlama ise son iki yılda (3 Temmuz mu, Kiğılı faktörü mü?)
Cirodaki
hızlı artışa rağmen karlılıkta (faaliyet karlılığı) benzer şekilde seyretmemiş
gözüküyor. 2003-2007 döneminde %7-8 civarında olan faaliyet kar marjı, 2011’de
satışlarda yaşanan patlamaya rağmen %5, 2012’de ise %19’a yükselmiş, bu yıl ilk
8 aylık rakamlarda ise %18 civarında korunmuş. 2012’de karda tam bir patlama
var, 14.5 mn TL, bu yıl ilk sekiz ayda ise 10.3 mn TL kar elde etmiş şirket.
Fenerium Faaliyet Karı
Kaynak: Fenerbahçe Faaliyet Raporu
Fenerium’un katkısı ciroyu 2012-13 rakamlarıyla yaklaşık
67 mn TL artırabilir
Fenerium’un
devri Fenerbahçe Futbol A.Ş. mali tablolarını nasıl etkileyecek? (315 mn TL
varsayımla)*
-
Eğer tümü devredilirse (dün de yazdığımız gibi) Futbol
A.Ş.’nin bilanço aktifinde yer alan alacak kalemi 204 mn TL (Ağustos sonu
itibariyle) sıfırlanacak
-
Fenerium hisseleri 315 mn TL bedelle aktiflerde bağlı
ortaklıklar kalemi altına yazılacak
-
aradaki fark olan 111 mn TL ise Fenerbahçe Spor
Kulübüne olan borç olarak pasif kalemleri altında yer alacak
-
Eğer sadece borca denk gelen kadar kısmı
devredilirse (204/315=%65) devir olacak hisse Fenerium’un yaklaşık %65 hissesi
olacak.
-
Borç sıfırlanacak ve Fenerium hisseleri bu kez
204 mn TL bedelle aktiflerde bağlı ortaklıklar kalemi altına yazılacak
-
Futbol A.Ş. cirosu yıllık olarak yaklaşık 75 mn
TL artacak, geçen yıl varsayılırsa (246.5 mn TL + 75 mn TL – 8.5 mn TL lisans
bedeli) ve 313 mn TL olacak
-
Futbol A.Ş.’nin finansman gelirleri ise 2012-13
sezonu hesabıyla 24.5 mn TL düşecek . Bunun nedeni Mayıs sonunda 189 mn TL'yi (ağustos 204 mn TL) bulan borca alınan faizin borcun ortadan kalkmasıyla olmayacak olması. Burda önemli bir konu 24.5 mn TL finansman gelirinin kur artışı ile birlikte bu seviyede olması, çünkü borç dolar cinsinden tutuluyordu.
-
Futbol A.Ş. kar rakamı konusu biraz daha
belirsiz, tahminen Mayıs’ta açıklanan 2012-13 sezonu 1.6 mn TL kar üzerine
faaliyet karı 14.5 mn TL eklenecek, bundan finansman gelirleri düşecek , özetle Futbol A.Ş. karı 2012-13
rakamlarıyla eksiye düşebilirdi, eğer bu işlem geçen yıl yapılmış olsaydı.
*: Basında çıkan Fenerium şirket tahmini değeri ve
borcun Ağustos sonu rakamları oranlanarak hesaplanmıştır
Konuyla
ilgili diğer yazımız: Fenerbahçe
Fenerium'u devralırken gönüllü bir çağrı yapar mı?
Etiketler:
Ayrılma Hakkı,
Ciro,
Değerleme,
Fenerbahçe,
Fenerium
Fenerbahçe Fenerium'u devralırken gönüllü bir çağrı yapar mı?
Fenerbahçe Futbol A.Ş. Fenerium'u satın alınca ne olacak?
Fenerium (Fenerbahçe
Spor Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.) önemli bir şirket, bu akşam saatlerine
kadar Fenerbahçe Spor Kulübü bünyesinde yer alıyordu. Akşam KAP’a yapılan açıklamayla
Fenerium’un (Fenerbahçe Futbol A.Ş.) tarafından
kısmen ya da tümünün alınmasına ve
konuyla ilgili bir değerleme yaptırılmasına karar verildi diyor. Bunun nedenini yazılarımızı
okuyanlar biliyor, ama kısaca özetlersek, bu karar şirketin kulüpten olan
alacağının kapatılması için stad devrine SPK izin vermeyince, yerine “o zaman Fenerium’u veriyorum” demek
anlamına geliyor.
Devir nasıl gerçekleşecek?
-
Öncelikle bir değerleme yaptırılacak, bu ayrı
bir yazı konusu ama kabaca 75 mn TL cirosu, 15 mn TL karı olan, 5 mn TL sermayeli bir
şirketten bahsediyoruz. (Fenerium'un
gelirleri ve karı ne kadar?)
-
Varsayalım, basında yer aldığı gibi Fenerium’un
değeri 315 mn TL (Fenerbahçe yöneticisi Kiğılı’ya göre 315 mn TL (CNBC-e haberi)) ve bu değere satın
alınması (SPK’ca) onaylandı. Bu takdirde Fenerbahçe Spor Kulübü Fenerum
hisselerinin tümünü bu değere Fenerbahçe Futbol A.Ş.’ye devredecek.
-
Fenerbahçe Futbol A.Ş.’nin bilançosunun aktifinde
yer alan alacak kalemi 204 mn TL (Ağustos sonu itibariyle) sıfırlanacak, yerine
315 mn TL Fenerium aktif olarak bağlı ortaklıklar kalemi altına girecek.
Fenerium hisselerinin %65’i Futbol A.Ş.’ye
devredilebilir *
-
Aradaki fark olan 111 mn TL ise Fenerbahçe Spor
Kulübüne olan borç olarak pasif kalemleri altında yer alacak, ya da (kısmen
devralınması söz konusu olduğu için) devir olacak hisse Fenerium’un yaklaşık
%65 hissesi olacak.
*: Basında çıkan Fenerium şirket tahmini değeri ve borcun
Ağustos sonu rakamları oranlanarak hesaplanmıştır
SPK bu devri kabul eder ve önemli nitelikte işlem saymayabilir
Önce Kanun’daki
önemli nitelikte işlem tanımına bakalım, hatırlarsanız, GSRAY’ın varlıkları geri iade etmesini
bir tür önemli nitelikte işlem olarak tanımlamıştık aşağıdaki
maddeye göre. Önemli nitelikte işlemleri de SPK ayrılma hakkı vermeden,
yani hisse sahiplerine çağrı yapmadan yapamazsın diyor Kanun. Peki Fenerbahçe
örneğine bakalım, bu önemli bir satın alma mı? Evet, Peki önemli
nitelikte bir işlem kapsamına giriyor mu? Burası biraz belirsiz, ilk
bakışta tanımlanmamış gibi duruyor. Bir
birleşme yok, satın alma var, mal varlığı tümünün devri (şirket için), kiralanması
(yok), tersi var; faaliyet konusunu önemli ölçüde değiştirmesi, yok. Ancak, 1. Maddenin
son cümlesi açık kapı bırakıyor, şöyle ki, Kurul önemli nitelikteki işlemleri
belirlemeye yetkilidir diyor. Bu madde Fenerbahçe için uygulanırsa bunun nedeni
de ilişkili taraftan bir alım işlemi olması nedeniyledir. Ancak SPK’nın bu
devri reddedeceğini sanmıyoruz,
değerlemenin lisanslı bir şirkete yaptırılacağı da düşünülünce.
MADDE 23 – (1) Halka açık
ortaklıkların;
a) Birleşme, bölünme işlemlerine
taraf olması, tür değiştirme veya sona erme kararı alması,
b) Mal varlığının tümünü veya önemli bir bölümünü devretmesi
veya üzerinde bir ayni hak tesis etmesi veya kiralaması,
c) Faaliyet konusunu tümüyle veya
önemli ölçüde değiştirmesi,
ç) İmtiyaz öngörmesi veya mevcut
imtiyazların kapsam veya konusunu değiştirmesi,
d) Borsa kotundan çıkması,
gibi hususlar bu Kanunun
uygulanmasında önemli nitelikte işlem sayılır. Kurul, önemli nitelikteki
işlemleri, önemlilik ölçüsü de dâhil olmak üzere bu nitelikteki işlemlerde bulunulabilmesi
veya kararların alınabilmesi için uyulması zorunlu usul ve esasları belirlemeye
yetkilidir.
(2) Kurul, birinci fıkra
çerçevesinde düzenlenen zorunluluklara uyulmaksızın gerçekleştirilen işlemlerin
ortadan kaldırılmasına yönelik Kurul kararının tebliği tarihinden itibaren otuz
gün içinde işlem öncesi durumun aynen sağlanmaması hâlinde idari para cezası
verebilir ve bu işlemlerin iptali için 6102 sayılı Kanunun genel kurul
kararlarının iptaline ilişkin hükümleri çerçevesinde dava açabilir.
Fenerbahçe gönüllü bir çağrı yapabilir
Ayrılma
hakkı önemli bir tartışma konusu ve biliyorsunuz GSRAY’ın sermaye artırımını
bir yıldır kilitleyen bir husus. Nedeni de hisse fiyatı 30 TL’nin altındayken,
işlemin 1 sene önce başlamış olması nedeniyle çağrı fiyatının 56 TL’de olma
olasılığı, bu da GSRAY için bedelli sermaye artırımı yoluyla yatırımcıdan içeri
çekilecek kaynağı sınırlayan, hatta tersine döndürebilecek bir unsur, o nedenle
GSRAY son 1 yılda 3 farklı yöntemle çağrısız artış yapmaya uğraşıyor. Bugün de başvurusunu
gerçekleştirmiş. Fenerbahçe’de ise durum biraz farklı gözüküyor. Bugünden
geriye dönük 1 aylık hisse fiyat ortalaması yaklaşık 31 TL iken, bugün kapanış
fiyatı yalaşık 35 TL civarında. Yani bir çağrıda söz konusu fiyat olan yaklaşık
31 TL, mevcut hisse fiyatlarının altında olduğu için yapılacak çağrıya katılım
ekonomik olarak anlamsız olacağından yapılsa bile, fiili bir çağrı
gerçekleşmemiş olabilir.
Fener hisseleri son 1 ay kapanış fiyatları
Özetle SPK
bu işlemi önemli nitelikte bir işlem saysa ve çağrı zorunluluğu getirse bile bu
yatırımcı ve Fenerbahçe açısından filli bir farklılık getirmeyebilir. Değerleme
raporunun kısa sürede hazırlanacağını ve işlemin gerçekleştirileceğini
düşünüyoruz. Kasım sonunda önce.
Finansal
tablolara etkisi ne olur yarın..
@sporekonomi
Etiketler:
Ayrılma Hakkı,
Değerleme,
Fenerbahçe SK,
Fenerium,
Rapor,
SPK
22 Ekim 2013 Salı
Galatasaray Sportif A.Ş.'nin tribün gelirlerini 66 mn TL'ye iadesi ne anlama geliyor?
Hatırlarsınız, 10 Ekim tarihinde GSRAY KAP’a yaptığı açıklamayla
daha önce kulüpten devraldığı 2014-30 yılları tribün gelirlerinin son 4 yıllık
kısmını geri ödemeye karar vermişti. Bunu yapmasının sebebi çağrı olmaksızın
sermaye artırımı yapmasına engel olan varlık devri hikayesinden kurtulmaktı. GSRAY’ın bu devirle “.. borç ortadan tamamen kalkmıştır. Bu nedenle, Şirketimizin yapılmasına karar
verdiği sermaye artırımının, Pay Tebliği'nin 12/6 ve 12/7 fıkrası kapsamına
girmeyeceği mütaala edilmektedir” demesi, SPK’nın bu devre onay vermesi beklentisini
gösteriyordu.
GSRAY 1.5 ayda kulübe borcunu 66.4 mn TL’ye mi indirdi?
O gün yazdığımız yazıda, “SPK protokole konu olan varlık iadesinin
detaylı değerlendirmesini görmek isteyecek ve küçük yatırımcı lehine/aleyhine
bir durum olmaması için denetleme
yapacaktır” şeklinde bir yorum yapmıştık. Nitekim GSRAY dün gece yaptığı
açıklamayla (GSRAY
22.10.2013 00:15:01) rakamı 66.4 mn TL olarak belirledi. Ancak değerleme
detayına ilişkin henüz bir rapor ya da açıklama bulunmuyor.
Açıklamada belirtilen rakamın ardından en ilginç nokta ise kulübün
varlık devri ile oluşan borcun 66.4mn TL’ye kadar gerilemiş olması varsayımı.
Bunu nereden anlıyoruz, kulübün 10 Ekim açıklamasında bu devirle borç ortadan
kalktı deyip, sonra devrin bedelini 66.4 mn TL olarak açıklamasından. Bilindiği
gibi kulüp 26.4.2012’de yaptığı açıklamayla
stadyum gelirlerini şirkete 442.9 mn TL’ye devrederek oluşan borçla nakit koymaksızın 1. sermaye artırımını yapmıştı.
Bu borç ilk sermaye artırımıyla birlikte 278 mn TL’ye gerilemişti. Ağustos sonu
bilançosunda ise 33 mn TL’si kısa vadeli, toplam 262 mn TL olan kulübe borcun 93.4
mn TL’si sermaye avansı olarak sınıflandırılmış. Detay verilmemiş, ancak
anlaşılan GSRAY kulübe olan borcunun bu kadarlık kısmını geri ödeyip, hemen
sermaye avansı olarak almış olmalı. Yani mahsup işlemi gerçekleştirmiş. Buna rağmen Ağustos’ta (262-93.4 mn TL) 168.6
mn TL borcun varlık devrinden kaynaklı olduğunu varsayabiliriz. Demek ki,
aradan geçen 1.5 ayda (168.6 – 66.4) 102.2 mn TL daha mahsup işlemi
gerçekleştirilmiş ki, borç devri ile sıfırlanabilsin. Biraz karışık oldu
biliyoruz, ama gerçekten de oldukça karmaşık bir işlem ve yapılan tek cümlelik
bir açıklama ile yapılabilecek yorum bu. Detaylar geldikçe irdelemeye devam
edeceğiz.
21 Ekim 2013 Pazartesi
Fenerbahçe Faaliyet Raporu ve Varlıklar
19 Ekim Cumartesi günü yazdığımız yazıda
Fenerbahçe SK faaliyet raporunda n aldığımız bilgilerle kulübün (Futbol A.Ş.’nin
değil) banka borçlarını ve diğer yükümlülüklerini analiz etmiştik, bugün ise
bilançonun sol tarafına, yani varlıklara (aktifler) göz atalım. Hatırlarsanız 8
Ekim tarihli SPK’nın Fenerbahçe’nin stad devir başvurusunu kabul etmemesi
sonrası ne olacak? adlı yazıda elindeki varlıklardan ve olası değerlerinden
bahsetmiştik, bugün ise tüm önemli varlıkları bilanço üzerinde görebileceğiz:
Not: Analiz sadece dernek bilançosunda yer alan varlıklar üzerinden yapılmıştır
Not: Analiz sadece dernek bilançosunda yer alan varlıklar üzerinden yapılmıştır
*: Aktiflerdeki
en önemli varlık, Futbol A.Ş.: Rayiç bedel 660 mn TL, defter değeri 19.9 mn TL
Tahmin edilmesi kolay olduğu üzere
bilançonun en önemli aktifi, defter değeri sadece 19.9 mn TL olan, yani sadece
sermayenin oransal değerini gösteren Futbol A.Ş. hisseleri. Bugün piyasa değeri
825 mn TL olan Fenerbahçe Futbol A.Ş.nin yaklaşık %80’i, kabaca 660 mn TL
değerindeki hisseler. (Not: Elbette bunlar bugün elden çıkarılmaya kalksa bu
bedelden satılamayabilirler, ancak rayiç bedel olarak alınabilecek en uygun
değer bu). Buradan yaklaşık 640 mn TL bir gözükmeyen değer varsayılabilir.
**: En değerli varlıklardan
bir diğeri: Fenerium A.Ş.
Fenerium, yani Fenerbahçe Spor Ürünleri
A.Ş. sadece 5 mn TL sermaye ile kurulmuş olmasına rağmen oldukça ciddi bir ciro
ve karlılığa sahip. Defter değeri de kuruluş sermayesiyle aynı, yani sadece 5
mn TL. Buna karşılık Fenerbahçe yöneticisi Kiğılı’ya göre değeri 315 mn TL (CNBC-e haberi).
Fenerbahçe Stadı
defter değeri güncel sayılabilir
Fenerbahçe Stadı’nın bulunduğu arazi
kulübe ait değil, kullanım hakkı kulüpte. Ancak üzerine yapılı olan binalar, kulübe
ait ve Futbol A.Ş.’ye kiralanmış durumda. Ancak öte yandan Fenerbahçe’de stad gelirleri kulüpte değil, futbol takımının
sahibi olan Futbol A.Ş.’de. Bu nedenle SPK bu devire izin vermediğini
açıklamıştı (Bkz. yine aynı yazı).
Sonuç olarak bu devir gerçekleşmeyeceğine göre stadın bedeli, daha önce kira
aşamasında yapılan değerlemeyle güncel sayılabilir, daha doğrusu buradan ek bir
değer yaratılma imkanı mevcut koşullar altında yok.
Fenerbahçe
Ülker Arena’nın değeri 381 mn TL
Fenerbahçe bu tesisi hiç para harcamadan,
ancak belli bir süre kullanım karşılığı Ülker grup şirketlerinden Sağlam İnşaat
A.Ş.’ye yaptırdı. Bu değer aktifte oldukça güncel bir değerden bulunuyor
varsayılabilir. Karşılığında, daha önce açıkladığımız gibi nakit çıkışı
gerektirmeyen bir kaynak olarak, gelecek yıllara ait kullanım bedelleri pasifte
yazılı duruyor.
Düzce Topuk
Yaylası, Ankara Tesisleri ve Kenan Evren Proje Yatırımları
İlk iki tesis, oldukça yeni tesisler ve
tahminen maliyet bedeli (amortisman düşülmüş şekilde) ile aktifte yer alıyorlar
ve güncel bedellere yakın sayılabilirler, ikisi toplam 53.8 mn TL. Ancak burada
en önemli potansiyel Kenan Evren Lisesi Projesi. Faaliyet raporundan anlaşılan,
Kenan Evren Lisesi’nin kulübe devri karşılığında Fenerbahçe bir kaç okul
yaptırıyor ve bunların bitiminde buranı tapusunu alarak yeni bir proje
geliştirebilecek. Bu da hem orta-uzun vadede gelir getirecek, hem de değer
yaratacak bir kaynak olabilir ve şu anda gözüken proje bedeli 21.8 mn TL’nin çok
üzerine çıkılabilir.
@sporekonomi
Borsa İstanbul'un uyarısı İstanbul futbol takımları hisselerine yaradı!
Borsa
İstanbul Yönetim Kurulu 26 Eylül 2013 tarihinde borsada işlem gören 4 futbol
şirketi ile ilgili açıklama yapmış ve uyarı ve taleplerini şu şekilde
belirtmişti:
19 Ekim 2013 Cumartesi
Fenerbahçe Spor Kulübü Faaliyet Raporu ve Borç Analizi
Fenerbahçe
Kulübü’nün banka borcu 141.3 mn TL
Öncelikle banka borcu rakamının Ağustos
sonu bilançosuna göre 141.3 mn TL olduğunu tespit edelim, bunun 4.3 mn TL’si
kısa vadeli, 2.2 mn TL’si ise kısa vadede ödenmesi gerken faizler. Kulübün yaklaşık
135 mn TL ise uzun vadeli banka kredisi bulunuyor.
Yöneticiler (şahıslar)
kulüpten 26.5 mn TL alacaklı
Faaliyet raporuna göre Fenerbahçe SK’nün şahıs
ve yönetici borçları toplam 26.5 mn TL, bunun önemli ölçüde faizsiz bir tür
cari hesap gibi olduğunu ve bir yönetim değişikliği olmadığı takdirde acilen
ödenmesi gerekmediğini varsayalım. Aynı
şekilde Fenerbahçe Futbol A.Ş. dışındaki kulüp iştiraklerine de (tahminen çoğunluğu
Fenerium’a) olan 10.9 mn TL borcu da bu sınıfa sokabiliriz.
Ödenmesi
kritik olan dış kaynak tutarı 353 mn TL *
Yine borçları sınıflandıralım, banka
borçlarını, SPK ve BIST tarafından Kasım sonuna kadar süre verilen Futbol A.Ş.’ye
olan borcu ve kamuya olan vergi ve diğer borçları (8.1 mn TL) kısa ve uzun
vadede ödenmesi gereken olarak toplayalım, bulduğumuz rakam 353.4 mn TL. Derneğin
faaliyetlerini yürütmesi için kullanılan diğer operasyonel borçları (16.2 mn
TL) bu kritik rakamın dışında tuttuğumuzu tekrar hatırlatalım.
*: Daha önce yazdığımız bir yazıda
kulüp + şirket diye konsolide baktığımızda bu borcu netleştirmiştik, aynı analizi
başka bir yazıda yeni rakamlarla güncelleyeceğiz.
Nakit çıkışı gerektirmeyen 394 mn TL kaynak nedir?
Bilançoda uzun vadeli yabancı kaynaklar
altında gözüken önemli bir kalem var: gelecek yıllara ait gelirler, 333.4 mn
TL. Aynı kalemin kısa vadeli yabancı kaynak altında görünen kısmı ise 5.6 mn
TL. Toplam rakam 339 mn TL, oldukça yüksek bir rakam ve ne olduğu merak
uyandırıyor. Açıklamalara baktığımızda biraz olsun çözebiliyoruz, açıklamada Fenerbahçe
Futbol A.Ş., Sağlam A.Ş. ve Migros
T.A.Ş.’ye kiralık verilen tesislerin gelecek yıllara ait gelirlerini
kapsamaktadır. Bunlar sırasıyla:
·
Futbol
A.Ş.’ye kullanımı için verilen (satılmayan ancak kirası peşin alınan) stat
·
Ülker
Arena’nın yapımı karşılığında belirli bir süre için yapan Ülker’e etkinlikle
vb. için tahsis edilmesi
·
Migros
Tribününü inşa eden Migros’un karşılığında yine belirli bir süre için mağazayı
kullanması
Bir örnekle açıklayalım, Ülker Arena’nın
tüm inşaat maliyetini üstlenen Ülker’in inşaat şirketi Sağlam İnşaat A.Ş. bu salonun
tapusunu Fenerbahçe Kulübüne verdiği an bilançonun aktifinde gözüken inşaat
bedeli kadar bir rakamı (gelecek yıllarda ödemesi gereken kira bedeline denk
getirecek kadar) kulübe kaynak olarak yaratmış oldu. Böylece bilançonun aktifinde 381.2 mn
TL olarak gözüken salon bedeline karşılık, tahsis
süresi (tam süreyi bilemiyoruz) boyunca elde edilecek olan gelirler kalemi
olarak bilançonun bu sefer pasifinde yazılmış durumda. Bu şekilde her yıl boyunca pasifte yükümlülük olarak görülen o
bedel kira geliri kadar azalacak, karşılığı gelir tablosunda gelir olarak
gözükecek. Özetle bu yükümlülükten dolayı nakit çıkışı olmayacak ve bu nedenle bu kalemi gerçek bir borç olarak düşünmemek
gerekiyor. Aynı muhasebe yöntemi Futbol
A.Ş.’den peşin alınan kira geliri ve Migros tribünü karşılığı verilen mağaza
için de geçerli.
Öte yandan bilançonun yine pasifinde yer alan 55.3 mn
TL ise çeşitli sponsorluklar karşılığı peşin alınan ancak henüz süresi sürdüğü
için tahakkuk edilmemiş kısmı gösteriyor, bu da
nakit çıkışı gerektirmeyen bir kaynak.
nakit çıkışı gerektirmeyen bir kaynak.
Özetle toparlarsak banka borçları, acil
ödenmesi gereken Futbol A.Ş.’ye olan borç ve vergi borçlarının toplamı 353.4 mn
TL, Banka borçlarının çoğunun uzun vadeli olması pozitif, ancak gelir
kaynakları nispeten sınırlı olan kulüp için bu borç miktarı da oldukça ciddi bir miktar. Fenerium gelirlerinin ve bazı sponsorlukların kulüpte olması ve Fenerium’a
biçilen değerin (Kiğılı/CNBC-e
röportajı) kabaca bahsedilen rakama yakın olması, kulübün ileriye dönük planlarına
dair ipucu verebilir. Aşağıda toplam yükümlülükleri ve yaptığımız sınıflandırmaya göre detayını veriyoruz.
Fenerbahçe SK’ün (Futbol A.Ş.’nin değil) varlıklarının
ve gelir gider dengesinin analizi bir başka yazıda.
İlgili eski yazılar:
18 Ekim 2013 Cuma
Bir bakışta futbol şirketleri borçları (güncellenmiş yeni tablo) *
*:(Bu analiz
sadece halka açık futbol şirketleri içindir, kulüplerin borç alacak dengelerini
hesaba katmaz, 9 Ekim tarihli yazı’nın
BJKAS ve GSRAY 31 Ağustos 2013 finansal tabloları ile güncellenmiş halidir)
Yazının
orijinali: Bir
bakışta futbol şirketleri borçları *
Son
yayınlanan bilançoları ve 2012-13 sezon gelirlerini kullanarak şirketlerin
borçları ve ödeme kapasiteleri hakkında fikir verecek açıklamalı bir görsel tablo
ekte yer alıyor.
Not:
Kulüplerin borç alacak dengeleri konusundaki bilgiler şeffaf ve standart değil,
o verilere ulaşırsak tümünü o şekilde de kıyaslama imkanına sahip olacağız
11 Ekim 2013 Cuma
SPK’nın atağına Galatasaray'dan çifte kontratakla cevap!
Dün yazdığımız yazıda
SPK’nın bir çağrı olmaksızın GSRAY’a neden izin vermeyeceğini anlatmıştık. Nitekim
GSRAY da yöntem değişikliğine gitti ve 10 Ekim 2013’te (dün) yaptığı açıklamada,
ilk sermaye artırımını nakit olmaksızın yapmasını sağlayan, ancak 2.de SPK’nın
yeni düzenleme yapmasına neden olan ve bir yıldır kitlenmesine yol açan varlık
devrinin (2014-16 yılları tribün gelirleri) son 4 yıllık kısmını, yani 2026-2030
dönemini kulübe geri devretmeye karar verdi. Bu sayede GSRAY kulübe olan
borcunu temizleyerek nakit katılsa bile çağrı yapmasına sebep olan varlık devri
hikayesinden kurtulmayı amaçlıyordu.
2026-30
yılları arası 4 yıllık gelirler geri iade edilerek borç temizleniyor
GSRAY açıklamada ayrıca “Şirketimizin yapılmasına karar verdiği
sermaye artırımının, Pay Tebliği'nin 12/6 ve 12/7 fıkrası kapsamına girmeyeceği
mütaala edilmektedir” demektedir.
En sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim,
varlık iadesi konusundaki protokolü SPK kabul ettiği anda GSRAY’ın sermaye
artırımından dolayı çağrı yapmasına gerek kalmıyor. Ancak detaylara bakıp ekleyeceğimiz
şeyler olacak:
Açıklamanın detaylarına bakarsak:
-
Daha
önce kulüpten şirkete devredilen 16 yıllık gelirin 4 yılı geri iade edilerek
borç temizleniyor
-
Açıklamada
temizlenen ilgili borcun borcun miktarı açıklanmamış durumda ve geri iade
edilen 2026-30 yılları 4 yıllık gelirin değeri de açıklanmıyor
-
Ancak
GSRAY 2026-30 yılları 4 yıllık gelirin bedelini bu borcun tümünü kapatacak şekilde
değerleme yapmış olmalı
GSRAY’ın
kulübe borcu 262 mn TL
10 Ekim 2013’te (dün) GSRAY'ın açıkladığı (Ağustos
sonu) bilançosunda kulübe borcu 262 mn TL olarak belirtiliyor, bu borcun ne
kadarı varlık devri sonucu oluşan borç, en kritik nokta burası. SPK protokole
konu olan varlık iadesinin detaylı değerlendirmesini görmek isteyecek ve küçük
yatırımcı lehine/aleyhine bir durum
olmaması için denetleme yapacaktır. Açıklamada
kapatılan borcun miktarı da yer almalıdır, bunun da en geç Ekim sonuna kadar
yayınlanmasını beklenebilir.
Önemli
nitelikte işlem mi?
GSRAY açıklamasının çok önemli bir başka
boyutu daha var, o da bu devrin (yaklaşık 262 mn TL ise) “önemli nitelikte
işlem” sayılma olasılığı. Sermaye
Piyasası Kanunu’nun (SPKn) 23. maddesi, 1 b fıkrasına göre bir şirketin "Mal
varlığının tümünü veya önemli bir bölümünü devretmesi" önemli nitelikte
işlem sayılır diyor. GSRAY’ın daha önce devraldığı 2014-2030 yılları arası tribün
gelirleri Ağustos 2013 sonu bilançosu, duran varlıklarda 444.8 mn TL bedelle
yer alıyor ve gelecek yıllara ait VIP, Kombine, Loca gelirleri devir bedeli
olarak gözüküyor. Eğer 2014-30 yılları arası 16 yıl devir bedeli 444.8 mn
TL'nin 252 mn TL'si 2026-30 arası 4 yıl bedele denk geliyorsa bu hesaplamanın detayının
görülmesi gerekecektir.
Son söz: Eğer
SPK bunu önemli nitelikte işlem sayarsa yeni ama farklı sebeple bir çağrı
gelebilir.
9 Ekim 2013 Çarşamba
SPK Galatasaray’ın 2. sermaye artırımı için 2. denemesine onay verecek mi?
Hatırlanacağı üzere yaklaşık ay önce KAP’a
yapılan bir açıklamayla
Galatasaray Sportif A.Ş.’den (GSRAY) yeni bir sermaye artırım kararı gelmişti. Önceki
süreci hızla hatırlayalım.
GSRAY 13 Eylül 2012’de 2. Sermaye artırımının
1. başvurusunu yapmıştı:
-
%300
bedelli
-
Hisse
başına 10TL
SPK
Galatasaray’ın 2. Sermaye artırım başvurusunu 1 Şubat 2013’de reddetti
Ancak SPK, ilk artırımın ardından gelen
tepkiler nedeniyle yaklaşık 4 ay süreci bekletmiş ve ardından GSRAY’ın başvurusunu olumsuz görerek işlemden
kaldırmıştı. 01.02.2013
tarihli 4/130 sayılı kararına (sayfa.10) göz atalım:
Kurulumuzun
01.02.2013 tarihli 4/130 sayılı kararı:
Halka açık
ortaklıkların yapmayı planladıkları sermaye artırımlarında ortaya çıkan nakit
sermaye koyma borcunun, ortaklığa nakit dışındaki varlık devrinden kaynaklanan
borçlara mahsubu suretiyle yerine getirilmesi işlemlerinin değerlendirilmesi
sonucunda;
a) i)
Halka açık ortaklıkların yapacakları sermaye artırımlarında sermaye koyma borcunun nakit olarak yerine
getirilmesi esas olup, gerçek/tüzel kişilerce ortaklığa sadece nakden konulan fonlar sebebiyle
oluşan borçların muaccel olması kaydıyla sermaye
koyma borcuna mahsup edilebileceğine,
ii)
Halka açık ortaklıkların yapmayı planladıkları sermaye artırımlarında ortaya çıkan
nakit sermaye koyma borcunun, ortaklığa nakit
dışındaki varlık devrinden kaynaklanan borçlara mahsup edilmek suretiyle yerine
getirilmesi işleminin 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun (SPKn) 23’üncü
maddesi çerçevesinde önemli nitelikteki
işlemler arasında sayılmasına ve SPKn’nun 29’uncu maddesi kapsamında yapılacak
olan genel kurulun ardından uygulanacak ayrılma hakkı yerine, SPKn’nun 24/4
maddesinin verdiği yetkiye istinaden sermaye
koyma borcunu mahsup yoluyla gerçekleştirecek olan gerçek/tüzel kişiye
SPKn’nun 25/1 maddesi çerçevesinde pay
alım teklifinde bulunma zorunluluğu getirilmesine,
b)
Halka açık ortaklıkların nakit dışındaki varlık devri neticesinde ortaya çıkan
borçların mahsubu suretiyle gerçekleştirecekleri sermaye artırım başvurularının
yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde değerlendirileceğine, söz konusu Kurul
Kararının dolanılması suretiyle sermaye artırımı gerçekleştirdiği tespit
edilenler hakkında Sermaye Piyasası Mevzuatı kapsamında işlem tesis edilebileceğine,
c) Ataç
İnşaat ve Sanayi A.Ş., Ansa Yatırım Holding A.Ş., Borova Yapı Endüstrisi A.Ş.
ve Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari
Yatırımlar A.Ş.’nin bu nitelikteki mevcut sermaye artırımı başvurularının
olumsuz karşılanarak işlemden kaldırılmasına, karar verilmiştir.
Özetle Galatasaray SK’nün stad gelirlerini
16 yıllığına devrederek ortaya çıkan borcu nakit dışı olduğu için sermaye
artırımında nakit yerine kullanmak istediği takdirde çağrı yapma zorunluluğu getirmişti.
GSRAY bunun 4 gün ardından 05/02/2013’da bu
sefer yaptığı açıklamada
SPK’nın aldığı ilke kararına uyarak
sermaye artırımına nakden ve defaten katılacağını ve aynı oranları koruyacağını
açıkladı.
GSRAY’ın SPK’nın yaptığı hamleye hemen
cevap vermesinin ardından bu kez SPK bir hafta sonra, 12 Şubat 2013 tarihli
haftalık bülteninde bülteninde
yayınladığı 12.02.2013 tarih ve 5/145
sayılı kararıyla (sayfa.4); bu sefer bedelli sermaye artırımlarını daha detaylı
düzenledi. Kararda özetle şöyle diyordu:
-
1. maddeye
göre sermaye artırımında nakit dışı varlık devri kullanılacaksa ortağa ayrılma
hakkı vermelisin diyor, yani çağrı yapmalısın (Çağrı demek, SPKn'ca belirlenen fiyatından
ana ortak (GS Kulübü) diğer ortakların hisselerini almaya davet etmeli)
-
2. maddede
ise sermaye artırımından toplanan para borcun kapatılmasında kullanılmayacak
olsa bile son 4 dönem bilançodaki ortalama borç miktarı bu borç dışında kalan
aktif ortalamasının %20'sini aşmamalı diyor
o
Buna
hızlı bir hesaplama yaparsak (GSRAY bilançolarından) ilişkili kuruluşa borç
(Ağustos 2012: 278mnTL, Kasım 2012: 278mnTL, Şubat 2013: 278mnTL, Mayıs 2013:
193mnTL)è Ortalama:
256.8mnTL
o
GSRAY'ın
son 4 dönem ilişkili borç hariç aktif toplam ortalaması ise 403.5 mn TL, bunun
%20'si ise 80.7 mn TL ediyor. Özetle 2. maddeye göre ilgili borç miktarı 256.8 mn
TL, aktifin %20’si olan 80.7 mn TL'den büyük olduğu için tekrar 1. madde devreye giriyor, yani ayrılma hakkı
ya da çağrı tekrar devreye giriyor.
Galatasaray
için Çağrı kaçınılmaz gözüküyor
12 Şubat tarihli karara göre GSRAY için ayrılma
hakı vermesi (çağrı) kaçınılmaz
gözüküyor, çünkü SPK bu kararın arkasından dolanmayı da yasaklıyor. Yani GSRAY’ın
nakit artırım yapıp, bir süre sonra Galatasaray SK’ne olan borcunu bu nakitle
kapatmasının (aynı işlemi dolaylı yoldan gerçekleştirmesinin) önünü de
kapatıyor.
GSRAY bu SPK kararının ardından 19 Şubat
2013’de yaptığı açıklamayla SPK kurallarına uygun bir şekilde nakit
sermaye artışı çalışmalarını sürdürmekte olduğunu bildirmiş ve 13 Eylül 2013’e
kadar suskunluğa bürünmüştü. Ancak en başta da yazdığımız zere yaklaşık 1 ay
önce KAP’a yapılan bir açıklamayla
Galatasaray Sportif A.Ş.’den (GSRAY) yeni bir sermaye artırım kararı gelmişti.
Karara göre GSRAY sermaye artırımına ilişkin Şubat 2013 tarihindeki Yönetim
Kurulu kararlarını ilgili mevzuat çerçevesinde yeniden değerlendirerek 05/02/2013’da
KAP'ta
yayımlanan bildirimini aşağıdaki şekilde düzeltmişti:
·
Buna
göre sermaye yine %300 bedelli artırılacak, ancak eski açıklamadan farklı
olarak rüçhan hakları her bir hisse için 8TL bedelle kullanılacak
·
Bu
sermaye artışı 334.6 mn TL nakit girişi anlamına gelecek, bunun %45'i ise halka
açık hisselere sahip küçük yatırımcıdan toplanacak, bu rakam yaklaşık 150.6 mn
TL ediyor.
·
Hakim
ortak olan ve %55 payı olan Galatasaray SK ise önceki artırımın tersine bu
sermaye artırımına nakit olarak katılacağını açıklamıştı.
·
%55 paya karşılık denk gelen ve sermaye artırımına kulübün ödemesi gereken miktar ise
184 mn TL
En baştaki
soruya gelirsek, SPK’dan 2. bedelliye izin çıkar mı?
-
Evet
çıkabilir, ancak henüz başvuru yapılmadı.
-
Evet
çıkabilir, ancak ayrılma hakkı düzenlemesine uyulması şartıyla
Neden başvuru yapılmadı dersek, Galatasaray
Başkanı Aysal’ın şu açıklamasında
ipuçları arayabiliriz: "Biz gerekli şartların hepsini yerine getirdiğimize
inanıyoruz ama karar Sermaye Piyasaları Kurulu'nun (SPK). Bizim yapacağımız bir
şey yok, biz sadece görevimiz yaptık. SPK da kendine düşen görevi
yapacaktır". Bize göre bu açıklama SPK’da bir tür nabız yoklama anlamına
geliyor, tahminimiz, SPK ile ilgili bir çok şirket ve aracı kurumda olduğu gibi
bu başvuru yapılmadan önce SPK’nın tavrı için bekleniyor ve aynı süre
içerisinde izahname hazırlanıyor. Eğer SPK sözlü olarak da olsa ayrılma
hakkında ısrar edecek ise ayrılma hakkına konu olacak çağrı fiyatı önem
kazanacak.
Ayrılma hakkı
(çağrı fiyatı) ne olacak ve bunun Galatasaray için önemi
SPKn (Sermaye Piyasası Kanunu) 24. madde’ye
göre ayrılma hakkı önemli nitelikteki işlemin kamuya açıklandığı tarihten önceki
otuz gün içinde borsada oluşan ağırlıklı ortalama fiyatların ortalaması olmak
durumunda. SPK'nın eğer Galatasaray ayrılma hakkını göze alarak başvurursa vereceği
kritik karar ayrılma hakkına yol açan önemli nitelikteki işlemin kamuya
açıklandığı tarihin ne olduğu. Burada GSRAY’ın uzun süre beklemesinin ve
bedelliye katılım fiyatını eskiden 10 TL iken, yeni başvuru ile 8 TL'ye indirmesini çağrı fiyatına baz teşkil
edecek tarih açısından bir taktik olarak görüyorum. GSRAY bu değişiklikle bunun
eski sermaye artırımından bağımsız bir işlem olduğunu iddia edecek ve çağrı
fiyatını düşürmek isteyecektir.
Eski (2.) sermaye artırım açıklaması
13.9.2012 ve yeni (2.) sermaye artırım açıklaması
11.9.2013 arasında fark olsa bile, yeni açıklamda ilkinin bir devamı olduğu
belirtilmiş durumda. 1. açıklama öncesi
fiyat 30 gün ortalama kabaca 56TL iken, 2. açıklama öncesi 1 ay ortalama fiyat
26 TL. Bu iki açıklama arasındaki fark
GSRAY'ın çağrıyı göze aldığını, maliyeti (26TL’den çağrı yapılması varsayımı ve
SPK’nın izin vereceği umuduyla) ve fiyat
düşük olacağı için de katılımı mümkün olduğunca düşük tutmayı hedeflediğini
gösteriyor kanımca. Eğer 56 TL’den bir
çağrı fiyatı SPK tarafından belirlenecek olursa Galatasaray’ın çağrıyı göze
alamayacağını düşünüyorum., çünkü bu fiilen halka kapanma ve kulübe maliyetin
faydasından çok olması anlamına gelecektir.
SPK sermaye
artırımına izin verir, GSRAY’dan ayrılma hakkı uygulamasını ister ve çağrı fiyatını
56TL’den belirleyebilir (Mensa örneği emsal teşkil eder mi?)
Neden böyle düşünüyoruz, 3 Eylül 2013 tarihli
SPK’nın aldığı ve GSRAY'ın sermaye artırımı için emsal sayılabilecek Mensa A.Ş.
kararı nedeniyle. Buna göre:
-
GSRAY'a
emsal sayılabilecek SPK
kararı Mensa A.Ş.'nin ortaklarına verilen ayrılma hakkı fiyatı ile ilgili ve
3 Eylül 2013 tarihli bültende (sayfa.4) yayınlanmış
-
Mensa
için bültende yazan şu:"sermaye artırımı kararının kamuya ilk açıklanma
tarihi olan 11.02.2013 tarihinin esas alınmasına”
-
Mensa
A.Ş. SPK kararından sonra 4.9.2013'te yapmayı düşündüğü genel kurulu iptal etmiş
-
Mensa'ya
bu iptal ardından BIST'dan
uyarı ile 31/12/2013'e kadar süre verilmiş, aksi takdirde kotasyondan çıkartılabileceği
söylenmiş
-
Mensa
bu uyarı üzerine 08/10/2013'de sermaye artırımının oylanacağı olağanüstü genel
kurul toplantısı düzenlenme kararı
almış
-
Mensa
ayrıca şirket YK Başkanı'ndan taahhüt aldığını bildirmiştir.
Konuyla ilgili
çeşitli haberler
Galatasaray YK Üyesi Adnan Nas: "Bu
kez kulübün cari gelirleri üzerinden sermaye artırımı talebi var, Sportif
A.Ş.'nin sermaye artırımına ihtiyacı vardı. Bu kez nakden karşılayacağız"
Cimbom rekortmen Bale’i alacak paranın peşinde | GAZETE VATAN
Galatasaray Neden Sermaye Artırımına Gidiyor?
Galatasaray Başkanı Ünal Aysal: "Özkaynaklar
önümüzdeki günlerde size vereceğim bir haberle artıya dönüşmek üzeredir. Benim şahsi beklenti ve hedefim Mart
ayında borç alacak farkımızın 170 mn dolara inmesi şeklinde olacaktır. Öz kaynak asgari +100 milyon TL olarak
düşünmekteyiz. Mart ayına geldiğimizde bunun daha üstüne olma ihtimali
yüksektir. Yarım kalmış bir sermaye artırımı maceramız var. Biz değişen
kurallara göre bunu yeniden gözden geçirdik, dersimizi çalıştık. Sermaye
artırımı için kararımızı KAP’a bildirdik.Bu kararımızı bugün açıkladık.
Karşılığını garanti ettikten sonra bu kararı verdik."
http://www.galatasaray.org/kulup/haber/17885.php
http://www.galatasaray.org/kulup/haber/17885.php
Global M.D. Strateji Md.Uskuay: "SPK
G.Saray'ın bedelli sermaye artırım başvurusunu onaylayacak" http://www.borsagundem.com/haber/g-saray_a-bedelli-aliskanlik-yapti/507742
Bir bakışta futbol şirketleri borçları *
*:(Bu analiz sadece halka açık futbol şirketleri içindir, kulüplerin borç alacak dengelerini hesaba katmaz)
Geçen gün Bloomberg’de yayınlanan bir analizde futbol şirketleri masaya yatırıldı. Hızla gelirlerini artıran ancak zararı da rekor kıran Galatasaray, gelir-gideri nispeten dengeli ama Avrupa gelirlerinden mahrum kalarak zorlanan Fenerbahçe, borç batağından çıkmaya çalışan ve pozitif faaliyet nakit akışı yakalayan Beşiktaş ve İstanbul takımlarına göre gelirleri son derece kısıtlı Trabzonspor’un rakamları incelendiğinde çok ciddi borç altında oldukları, kısa vadeli borçlarının önemli ölçüde yüksek oldukları, geçen yıl Beşiktaş’ın ve Galatasaray’ın yaptığı nakit sermaye artırımlarına rağmen çok ciddi eksi özsermayeye sahip oldukları (Fenerbahçe hariç) gözüküyor. Bloomberg fotoğrafın özünü çekmekte son derece başarılı bir haber yaparak tehlikeye son bir kez daha dikkat çekmiş.
Geçen gün Bloomberg’de yayınlanan bir analizde futbol şirketleri masaya yatırıldı. Hızla gelirlerini artıran ancak zararı da rekor kıran Galatasaray, gelir-gideri nispeten dengeli ama Avrupa gelirlerinden mahrum kalarak zorlanan Fenerbahçe, borç batağından çıkmaya çalışan ve pozitif faaliyet nakit akışı yakalayan Beşiktaş ve İstanbul takımlarına göre gelirleri son derece kısıtlı Trabzonspor’un rakamları incelendiğinde çok ciddi borç altında oldukları, kısa vadeli borçlarının önemli ölçüde yüksek oldukları, geçen yıl Beşiktaş’ın ve Galatasaray’ın yaptığı nakit sermaye artırımlarına rağmen çok ciddi eksi özsermayeye sahip oldukları (Fenerbahçe hariç) gözüküyor. Bloomberg fotoğrafın özünü çekmekte son derece başarılı bir haber yaparak tehlikeye son bir kez daha dikkat çekmiş.
Biz de @sporekonomi
olarak son yayınlanan bilançoları ve 2012-13 sezon gelirlerini kullanarak
açıklamalı bir tablo yapalım istedik.
·
Bir sürü
eksiği olabilir
·
Çok fazla
yorum yapılabilir
·
Banka
borçları önemli ama hani nerede ticari borçlar diyenleri de dikkate aldık :)
Ekteki tablo konusunda yorumlarınız ve
sorularınızı blog altına ya da twitter hesabına –saygı çerçevesinde- yorum
yaparak bırakırsanız elden geldiğince cevaplamaya çalışırız.
Not: Kulüplerin borç alacak dengeleri konusundaki bilgiler şeffaf ve standart değil, o verilere ulaşırsak tümünü o şekilde de kıyaslama imkanına sahip olacağız
Not: Kulüplerin borç alacak dengeleri konusundaki bilgiler şeffaf ve standart değil, o verilere ulaşırsak tümünü o şekilde de kıyaslama imkanına sahip olacağız
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)