Gençlik
ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın açıklamaları önemli. Yeni kulüpler yasası ile
kulüplere bazı yaptırımlar geleceği belli oluyor, neler olacağını göreceğiz. Önemli kısımlarına bakarsak:
- Kulüpler çıksın açıklama yapsın. 'Bizim mali durumumuz, finansal durumumuz ve bütçe dengelerimiz çok iyi. Dernekler Kanunu ile yönetilmeye razıyız ve böyle devam etmesini istiyoruz' desinler
- Bugün gidin Süper Lig'den takımların bütçelerine ve giderlerine bakın. Diyarbakır, Kocaeli ve Malatya... Bunlar futbolu hisseden şehirlerdi. Bu kulüpler, Dernekler Yasası ile idare edildiği için gittiler. Gelen yöneticilerin kafalarına göre yazdıkları temliklerden dolayı gittiler.
- Şampiyon olan takımlarımız, bu yapıda idare edebiliyorsa bütçelerinin çok büyük olmasındandır.
- Kulüpler, nihayetinde özel hukuka tabi yapılardır. 'Ne kadar borçlandığımız devleti ilgilendirmez diyorlarsa' ona da saygı duyarım.
- Devletten prim yapılandırılması, vergi affı, devlet bankalarından kredi istenmedikçe ki şu an böyle talepler yok, ne kadar borçlandıkları devleti ilgilendirmez, doğru.
- UEFA'nın ortaya koyduğu finansal fair-play kuralları da var. Biz istiyoruz ki Türk kulüpleri ceza almasın, dışlanmasın. Avrupa'daki gelirlerinden mahrum kalmasın. Türk futbolu yeni travmalarla karşı karşıya gelmesin"
- e-bilet ve kameralı güvenlik sistemine geçişle ilgili düzenlemeler, Türkiye'deki profesyonel futbol kulüplerinin isteği doğrultusunda yapılan düzenlemeler, kanun tarafından kendisine görev yüklenmiş olanlar işini yapmazsa, 2014 yılının nisan ayından itibarıyla bedeline ödemeye şimdiden hazırlanmalıdırlar.
- e-bilet uygulamasına geçildikten sonra Türkiye'de bedavacılık bitecek. UEFA talimatnamelerinin gereği de bu değil midir?
Gençlik
ve Spor Bakanı Suat Kılıç: “Kulüpler Yasası 10 gün içinde son şeklini
alacak"
24
Aralık 2013 14:11
NTV
Spor ve Ajanslar
Gençlik
ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Kulüpler Yasası'nın rafa kalkmadığını, yasanın en
geç 10 gün içinde son şeklini almış olacağını söyledi.
Gençlik
ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Kulüpler Yasası'nın rafa kalkmadığını, yasanın en
geç 10 gün içinde son şeklini almış olacağını söyledi.
Bakan
Kılıç, YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya ile katıldığı "Gençlik, Spor
Faaliyetlerinde İşbirliği Protokolü"nün imza töreninin ardından,
gazetecilerin spor gündemine ilişkin soruları yanıtladı. Kulüpler Yasası'nın
Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın kurtarıcı yasası, kurtarıcı mevzuatı olmadığını
belirten Kılıç, "Hasta, yazılan ilacı kullanmadı diye doktorun diploması
çöpe gitmez. Yanlış yerden bakıldığı için kulüpler bu yasayı rafa kaldırmaya,
orta sahada top çevirmeye devam ediyorlar. Basının desteğini hep yanlarında
görüyorlar. Kulüpler Yasası rafa kalkmadı ve yasa en geç 10 gün içinde son
şeklini almış olacak" dedi.
Yasanın,
Türkiye'deki spor kulüplerinin kurtarıcısı olacağını ifade eden Kılıç,
"Eğer hasta tedavi olmak ve reçeteyi kullanmak istiyorsa, bu yasaya
ihtiyacı var. Hasta, doktorun tavsiyelerini ciddiye almıyorsa ve iyileşmek
istemiyorsa kendi takdiridir, bu kadar net. Bizim kimseyle bilek güreşine
girmek gibi bir niyetimiz yok. Biz yaptığımız işin doğruluğuna,
önerdiklerimizin sporun kurtuluş reçetesi olduğuna inanıyoruz. Ben kulüpler bu
işin içine girsin ve tedaviye cevap versin istedim. Kulüpler gelsin nerede ağrı
sızı olduğunu söylesin. Eğer hasta sorunun nerede olduğunu ifade ederse, doktor
teşhisi daha rahat koyar ve reçetenin gerçekçiliği daha dogru olur" diye
konuştu.
Günde
12 saat çalışmanın bile bakanlığın hayal ettiklerini yapmaya yetmediğini
vurgulayan Bakan Kılıç, "Kulüpler çıksın açıklama yapsın. 'Bizim mali
durumumuz, finansal durumumuz ve bütçe dengelerimiz çok iyi. Dernekler Kanunu
ile yönetilmeye razıyız ve böyle devam etmesini istiyoruz' desinler. Bizim
zaten işimiz başımızdan aşkın, işsiz kaldık da kendimize iş arıyor değiliz.
İstiyoruz ki kulüpler kendi mevzuatına sahip çıksın. Çünkü çıkmazlarsa iki sene
sonra gelip 'bu kanunu değiştirin' derler. Bugün gidin Süper Lig'den takımların
bütçelerine ve giderlerine bakın. Diyarbakır, Kocaeli ve Malatya... Bunlar futbolu
hisseden şehirlerdi. Bu kulüpler, Dernekler Yasası ile idare edildiği için
gittiler. Gelen yöneticilerin kafalarına göre yazdıkları temliklerden dolayı
gittiler. Şampiyon olan takımlarımız, bu yapıda idare edebiliyorsa bütçelerinin
çok büyük olmasındandır. Kulüpler, nihayetinde özel hukuka tabi yapılardır. 'Ne
kadar borçlandığımız devleti ilgilendirmez diyorlarsa' ona da saygı duyarım.
Devletten prim yapılandırılması, vergi affı, devlet bankalarından kredi
istenmedikçe ki şu an böyle talepler yok, ne kadar borçlandıkları devleti
ilgilendirmez, doğru. Zaten UEFA'nın ortaya koyduğu finansal fair-play
kuralları da var. Biz istiyoruz ki Türk kulüpleri ceza almasın, dışlanmasın.
Avrupa'daki gelirlerinden mahrum kalmasın. Türk futbolu yeni travmalarla karşı
karşıya gelmesin" dedi.
reklam
"6222
SAYILI YASA'NIN DEĞİŞTİRİLMESİNE TARAFTAR DEĞİLİM"
Gençlik
ve Spor Bakanı Suat Kılıç, 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin
Önlenmesine Dair Kanun'un değişip değişmeyeceği yönündeki bir soruya ise böyle
bir değişikliğe taraftar olmadığı yanıtını verdi.
Yasanın
daha önce iki kere değiştiğine dikkati çeken Bakan Kılıç, "Değişen
hükümler de temel hükümlerdi. Bir kanunun temel hükümleri üzerinde çok fazla
oynama yapılırsa, o kanun anlamsızlaşabilir. e-bilet ve kameralı güvenlik
sistemine geçişle ilgili düzenlemeler, Türkiye'deki profesyonel futbol
kulüplerinin isteği doğrultusunda yapılan düzenlemeler. Bu kanun çıktıktan
sonraki üçüncü federasyon başkanıyla çalışıyoruz. Hala yapamadık,
yetiştiremedik demeye kimsenin hakkı yok. e-bilet ve kameralı güvenlik
sistemiyle alakalı kanun tarafından kendisine görev yüklenmiş olanlar işini
yapmazsa, 2014 yılının nisan ayından itibarıyla bedeline ödemeye şimdiden
hazırlanmalıdırlar. Bu işi yap-boz tahtasına çevirmemek lazım. Eğer Türkiye'de
hiçbir olay yaşanmamış olsaydı, futbol alanlarında şiddet olayları olmasaydı,
en son Beşiktaş-Galatasaray maçında zirve yapan travmalar yaşanmamış olsaydı,
belki denilebilirdi ki 'Türkiye'de bu kadar sert ve sistematik tedbirlere
ihtiyaç yok'. Maalesef Türkiye'de bu olumsuzluklar yaşanıyor" ifadelerini
kullandı.
Büyük
kulüpler arasında deplasman maçlarına seyirci götürmeme protokolü olduğunu
hatırlatan Kılıç, "Demek ki Türkiye'de 6222 sayılı Yasa'nın uygulanmasına
ihtiyaç var. Bizim gönlümüzdengeçen, deplasman yasaklarının son bulması. Bunu
sportif ruha uygun bulmuyorum. Hem 'spor dostluktur, barıştır, kardeşliktir'
diyeceksiniz, hem de 'bayram günü kardeşlerim bayramlaşmaya gelmesin'
diyeceksin. Böyle kardeşlik, böyle dostluk olmaz" ifadelerini kullandı.
KAMUOYUNUN
İLGİSİNE İHTİYAÇ VAR
Suat
Kılıç, Spor Toto Süper Lig'de son hafta müsabakalarına bakıldığı zaman büyük
takımların kısık bütçeli takımlara karşı yenilebildiğinin gözlendiğini ve bunun
normal olduğunu belirterek, futbolda yenmenin de yenilmenin de olduğunu
vurguladı.
Futbolun
üç ihtimalli bir spor olduğunu ifade eden Kılıç, "Büyük takımlar, bu
takımlara kaybedebiliyorlarsa büyük takımların derbi maçta kaybedebilmeleri de
normal. Juventus, Galatasaray'ı geride bırakabilirdi, Galatasaray, Juventus'u
geride bıraktı. Bu normal değil mi? Bu sonucu kabullenebiliyoruz da niye
ligimizdeki her türlü ihtimali kabul edemiyoruz? Kavgadan beslenenler var,
bunlara prim verilmesin. Spor kamuoyu da bu kanuna sahip çıkmalı. e-bilet ile
ilgili slogan atanlar, pankart açanlar olabilir. Bunun nedeni, e-bilet
uygulamasına geçildikten sonra Türkiye'de bedavacılık bitecek. Böylece
tribünler üzerinde bedava bilete dayalı hadiseler de son bulacak. UEFA
talimatnamelerinin gereği de bu değil midir? Zaten Türkiye Futbol Federasyonu
(TFF) ve kulüpler, bedava bilet uygulamasını sonlandırmak zorundadır"
dedi.
BEŞİKTAŞ-GALATASARAY
DERBİSİNDE YAŞANAN OLAYLAR
Suat
Kılıç, Beşiktaş ile Galatasaray arasında yapılan derbi maçta çıkan olaylarla
ilgili de "Asıl sorunun Türkiye'de uygulamalara ne kadar direnebiliriz
sorunudur. Türk futbolunda karşılaşılan tüm sorunlar da bu direncin sonucudur.
Kulüpler de bunun bedelini hak mahrumiyeti, saha kapatma cezalarıyla
ödüyor" değerlendirmesinde bulundu.
Beşiktaş-Galatasaray
derbisi öncesinde Beşiktaş'ın form grafiğine bakılması gerektiğini vurgulayan
Kılıç, "Bu takımlar kolay mı kuruluyor? Camialara, takımlara, transfer
için ödenen milli servet olan paraya yazık değil mi? Birileri sahaya atlayacak,
birileri tribüne siyaset taşıyacak, takımın form grafiğini bir anda tepetaklak
edecek. Buna kimin hakkı olabilir" şeklinde konuştu.
FENERBAHÇE'NİN
MAHKEMEYE EK DİLEKÇE VERMESİ
Fenerbahçe
Kulübü'nün şike süreciyle ilgili mahkemeye ek dilekçe vermesinin sorulması
üzerine de Bakan Kılıç, "Hukuk süreci bitmeden bu konuda yorum yapmam. 7
Temmuz 2011 tarihindeki kanaatim buydu, bugün de aynı. Siyasilerin yapacakları
yorumlar, çok bilinmeyenli bir denklemi iyice içinden çıkılmaz bir yapıya
dönüştürebilir. Yargıtay aşamasına kadar gelen şike davasıyla ilgili siyasiler
yorum yapmamalı, bunu hukuk sürecine bırakmalı. Tarafların itirazı varsa eğer,
bu itirazları yargıya taşınmalı ve bununla ilgili son noktayı yine yargı
koymalı" yanıtını verdi.
Kılıç,
Beşiktaş taraftarının Kasımpaşa maçında yaşanan olaylarla ilgili yaptığı
protesto yürüşüylerinin sorulması üzerine, "Tepkiyi takip ettim. Daha önce
de Trabzonspor taraftarı İstanbul'da benzer nitelikte eylem gerçekleştirmişti.
TFF, özerk bir yapı. Kendi hukuku, kendi talimatnamesi ve kendi disiplini var.
Bu özerk yapı çerçevesinde kendi hukukunu kendisi koruyacaktır. Bizim ayrıca
bir cümle sarf etmemize gerek yok. TFF, kararlarını savunmak ve eleştirileri
cevaplamak konusunda açıklamaları kamuoyuyla kendisi paylaşır. Gerekli
açıklamaların zamanında yapılmaması nedeniyle tepkilerin büyüdüğüne şahitlik
ettik. Bu nedenle yapılması gereken açıklamalar varsa, TFF'nin açıklama
yapmasını doğru bulurum" dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder